TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI GENCAY GÜRSOY:


 

Sanovel işvereni uzlaşmaya yanaşmadığı takdirde biz de hekimler olarak üretimden ve mesleğimizden gelen gücümüzü sonuna kadar kullanacağız”


27. 07.2007

 

Daha insanca yaşayacak bir ücret ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle Petrol-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten çıkarılan ve iki aydır fabrika önünde direnişlerini sürdüren Silivri’deki Sanovel İlaç Sanayi işçilerine Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy, İstanbul Bağımsız Milletvekili M. Ufuk Uras, Türk Tabipleri Birliği Silivri temsilcileri bugün destek ziyaretinde bulundular. Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ve Petrol-İş Trakya Şube yöneticilerinin de hazır bulunduğu destek ziyaretinde konuşan Gürsoy Sanovel İlaç işverenini uzlaşmaya çağırarak şöyle konuştu:

 

“Sevgili milletvekilimizle birlikte önümüzdeki günlerde bu fabrikanın yöneticileriyle birlikte bir görüşme yapma konusunda niyetimizi ifade ettik. Bu niyet olumlu karşılanırsa, bizim taleplerimiz doğrultusunda bir uzlaşma, sizleri tatmin edecek doğrultuda bir uzlaşma olanağı ortaya çıkarsa, bunu değerlendirmeye çalışacağız. Ama çıkmadığı taktirde bilin ki biz de hekimler olarak üretimden gelen, mesleğimizden gelen gücümüzü sonuna kadar sizler için kullanacağız. “
 

Türk Tabipler Birliği adına Türkiye’deki 110 bin doktoru temsil eden meslek örgütü adına Petrol-İş’i, Sanovel işçilerini selamlayan Gürsoy, “Hepinize sevgiler sunuyorum. Dayanışmanızda yanınızda olduğunuzu ilan ediyorum. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz 20-30 yıl içinde birçok meslekte olduğu gibi hekimlik mesleğinde de büyük bir dönüşüm yaşandı “diyerek şöyle konuştu:. “Artık hekimlik eskiden zannedildiği gibi elit bir üst sınıf mesleği değil, özellikle genç hekimler adın adım proleterleşiyorlar, adım adım işçi sınıfına yaklaşıyorlar. Örgütsel mücadeleleri de yaklaşıyor. Bugün Türk Tabipleri Birliğinin temsil ettiği siyasi görüş sizlerle aynı paraleldedir. Artık patronların değil, elit hekimlerin değil, muayenehaneci hekimlerin değil, sizlerin, çalışanların emeği ile yaşayanların yanında yer alıyor bütün hekim örgütleri. Türkiye’de ve dünyanın her tarafında sendikal örgütlenmeye karşı sermayenin mücadelesi gelişiyor. Çünkü neo-liberal sistem sendikal mücadeleyi bile hazmedemeyecek kadar vahşileşmiş durumda. O yüzden dayanışma aramızdaki ufak tefek fikir ayrılıklarını bir yana bırakıp, bu güçlü düşmana karşı mücadele etmek hepimizin görevidir. Hekimlerin de işçilerin de…”


İstanbul Bağımsız Milletvekili M. Ufuk Uras da yaptığı konuşmada, şunları söyledi: “Biz buraya sizlerle dayanışma için geldik ama kuru bir dayanışma olmayacak. Dün mazbatamızı aldık, muhtemelen Cumartesi günü Meclis’te yemin edeceğiz, Meclis’te yemin etmeden önce burada Sanovel işçilerini Petrol - İş üyelerine, emekçilerine ilk sözü burada vermek benim için bir onur. İnanınız ki Parlamento’da sendikanız Petrol-İş’in ve Sanovel işçilerinin sesi, soluğu olmaya çalışacağız. Bizim için sizleri kurda kuşa yem etmemek son derece önemli. Çünkü bir ülkede demokrasinin olduğunun en büyük kanıtı sendikanın olup olmamasıdır, sendikalaşma özgürlüğü yoksa orada demokrasi yoktur. Herhangi bir yerde sendika yoksa orada insanlık yoktur. Bu yüzden ne yapıp edip sendikal mücadelemizin önündeki engelleri sendikalı olmak, yani insan onuruna uygun yaşamak isteyenlere fatura ödetmek isteyen işverenlere karşı, kararlılıkla mücadele edeceğiz.”
 

Uras, işveren ile diyaloga geçeceklerini ve kendisine Sanovel işçilerinin insanca yaşamak istediklerini, sendikalı olarak yaşamak istediklerini bildireceklerini söyleyerek şöyle konuştu: “Bu ülkede fedakarlık yapılacaksa herkes yapmalı. Fedakarlık, ne demek arkadaşlar, kardan feda etmek demek. Birazcık kardan fedakarlık edecekler ki insanlar insanca yaşasınlar. Bu dayanışmayı, mücadeleyi geliştireceğiz. Parlamentoda da işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin sesi soluğu olacağız, burada bu sözü veriyorum.”
 

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın da yaptığı konuşmada, “Çok değerli milletvekilim, Tabipler Birliğinin değerli genel başkanı, ÖDP’nin Silivri ilçe teşkilatı, Eğitim – Sen’li, Tek - Gıda İş’li sendikacı arkadaşlarım ve 52 gündür her türlü zorluğa rağmen bu direnişi sürdüren; bu direnişi Türkiye’ye mal eden, hatta sesini uluslar arası düzeyde duyuran Sevgili Sanovel işçileri. Hepinizi sevgi saygı ile selamlıyor yürekten kutluyorum” dedi. Öztaşkın şunları söyledi: “İşveren inatla sendikayı tanımamaya, onların örgütlü bir biçimde tavır alışlarına karşı tavrını sürdürmektedir. Onlar bu kapıdan Petrol-İş Sendikasını sokmamanın mücadelesini verirken işçiler de ne yapıp edip bu kapıdan Petrol-İş’in girmesine çalışıyorlar, Petrol-İş’in bayrağını göndere çekmek için inatla mücadelelerini sürdürüyorlar. “

 

Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak da yaptığı konuşmada, “Değerli dostlar, değerli Sanovel işçileri, direnişinizin 52 günü sadece Silivri’de değil, sadece Trakya’da değil, İstanbul’da değil, Türkiye geneline yayıldı. Sizleri bir kere daha kutluyoruz. Umuyor ve inanıyoruz ki mücadeleniz başarıyla sonuçlanacaktır” dedi.
 

Türkiye’nin ilaç sektöründe ilk 10 firması arasında yer alan Sanovel ilaç işverenine karşı 190 Petrol-İş üyesi fabrika önünde 6 Haziran tarihinden bu yana direnişlerini sürdürüyorlar. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


 

PETROL-İŞ SENDİKASI

MERKEZ YÖNETİM KURULU