PETROL-İŞ'İN, TÜRKİYE'DE PETROL FAALİYETLERİ VE TPAO RAPORU:
TPAO'ya güç kaybettiriliyor, yıllık üretim 4.5 milyon tondan 1.6 milyon tona düştü
Petrol-İş Sendikası'nın hazırladığı
raporda, dikey entegre yapının parçalanmasıyla, gelir sağlayan ve karlı
alanları kaybedilen Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO)
faaliyet alanının arama ve üretimle sınırlandırıldığı, böylece TPAO'nun
kolayca ve ucuz bir biçimde satışının (özelleştirilmesi) koşullarının
hazırlanmaya başlandığı belirtiliyor.
Raporda, yeniden yapılanma girişiminden
sonra TPAO'nun yurtiçi ham petrol üretiminin her yıl giderek düştüğüne,
1991 yılında 4,5 milyon ton olan üretimin 2003 yılında 2,4 milyon tona,
2005 yılında ise 1,6 milyon tona gerilediğine dikkat çekiliyor.
Dikey entegre yapısı parçalanarak
güçsüzleştirilen TPAO'nun, bu düzenleme ile dikey yapıda olan
uluslararası dev petrol şirketleriyle, eşit olmayan koşullarda rekabete
sürüklendiği, halkın büyük tepki gösterdiği, Cumhurbaşkanı Sezer
tarafından veto edilen Türk Petrol Kanunu ile de TPAO'nun ulusal kamu
kuruluşu olarak, devlet adına petrol, doğal gaz arama ve üretim
faaliyetlerinde bulunma hakkının elinden alınmak istendiği vurgulanıyor.
“Türkiye'de Petrol Faaliyetleri ve
TPAO”adlı Raporun özetini aşağıda sunuyoruz: “Doğada bulunan ve kompleks bir hidrokarbon bileşiği olan petrol uzun jeolojik süreçlerde karmaşık fiziksel ve kimyasal işlemler sonucunda oluşmaktadır.
Petrol, 19. yüzyıldan itibaren ticari
olarak kullanılmaya başlanmış ve önemli bir sermaye birikim kaynağı
olmuştur. Stratejik bir ürün niteliği kazanan petrol, özellikle II.
Dünya Savaşı sonrasında uluslararası siyaseti belirleyen konuma
gelmiştir.
Ham petrol/doğal gaz, hem birincil enerji
kaynağı hem de kolay vergilendirilebilen bir ürün olması nedeniyle
ülkelerin ekonomik gelişmesinde önemli bir yere sahiptir. 1960 yılında
OPEC'in kurulmasıyla petrol, dünya ülkelerinin ulusal enerji
politikalarında belirleyici bir araç haline gelmiştir.
Dünya ham petrol talebinin % 90'ı
gravitesi yüksek ham petrol ile karşılanmakta olup, dünya petrol
kaynaklarının ise % 25'i bu tip ham petrolü içermektedir. Savaşlar da
kıt olan bu kaynakları elde etmek ve kontrol/denetlemek için
yapılmaktadır.
Türkiye'de yeterince arama yapılmadı
Çok fazla jeolojik olayların oluştuğu
ülkemizde bilinen petrol sahalarının önemli bir kısmı, gravitesi düşük
ağır ham petrol içermektedir. Bunun yanında Türkiye'de denizel alanlar
başta olmak üzere yeterince arama faaliyeti yapılmamıştır. Cumhuriyetin
kuruluşunu izleyen, 1934-1954 yılları arasında aramalara önem verilmiş
ve 1940 yılında Raman'da ilk petrol sahası keşfedilmiştir. 07.03.1954
tarihinde yürürlüğe giren 6326 Sayılı Petrol Kanunu ile Türkiye'de,
petrol sektörüne ilişkin tüm faaliyetlerin yasal çerçevesi
düzenlenmiştir. 10.12.1954 tarihinde, devlet adına bu faaliyetleri
yürütmek üzere 6327 Sayılı Kanuna dayanarak, TPAO kurulmuştur.
TPAO'nun entegre yapısı parçalandı
TPAO, zamanla ham petrol rafinajı, taşıma,
dağıtım, petrokimya ve gübre sanayi dallarında da faaliyet gösteren
şirketler kurarak, dünyadaki uygulamalara paralel bir entegre yapı
oluşturmuştur. Bu amaçla kurulan; POAŞ, DİTAŞ, TÜPRAŞ, BOTAŞ, İGSAŞ,
PETKİM ve İPRAGAZ, TPAO'nun bağlı ortaklıkları olarak, faaliyetlerini
1980'lerin ortalarına kadar sürdürmüşlerdir. Ancak küreselleşme, dünya
ile entegrasyon programları doğrultusunda ilgili kuruluşlar,
özelleştirmeye hazırlanmak üzere TPAO'dan kopartılarak, anonim şirket
haline getirilmişlerdir. TPAO'nun satışının koşulları hazırlandı
Dikey entegre yapının parçalanmasıyla,
gelir sağlayan ve karlı alanları kaybedilen TPAO'nun faaliyet alanı,
arama ve üretimle sınırlandırılmıştır.
Böylece TPAO'nun kolayca ve ucuz bir
biçimde satışının (özelleştirilmesi) koşulları hazırlanmaya
başlanmıştır. Yeniden yapılanma girişiminden sonra TPAO'nun yurtiçi ham
petrol üretimi her yıl giderek düşmüştür.
Ülkemizde petrol üretimi düşüyor
1991 yılında 4,5 milyon ton olan üretim
2003 yılında 2,4 milyon tona 2005 yılında ise 1,6 milyon tona
gerilemiştir. Bu uygulamalar, TPAO'nun yurtdışına yönelmesinde de etkili
olmuştur. TPAO, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan'da yabancı petrol
şirketleri ile yaptığı ortaklık anlaşmalarıyla faaliyette bulunmaktadır.
Ancak, öz kaynakları ile karşıladığı
yurtdışındaki zorunlu yatırım harcamalarındaki artışlar, yurtiçi
arama-üretim faaliyetlerinin düşmesine yol açmaktadır. Oysa,
üretilebilir petrol rezervlerinin düşük olduğu ülkemizde üretimin
artırılması, ancak arama faaliyetlerinin süreklilik göstermesiyle
sağlanabilir.
İstihdam politikaları çalışma barışını
bozuyor
Son yıllarda uygulanan istihdam
politikaları da çalışanlar arasında huzursuzluklara ve çalışma barışının
bozulmasına yol açmaktadır. TPAO, tüm olumsuz koşullara karşın 4828 tane
yetişmiş, nitelikli iş gücü ile karlı bir kuruluş olarak faaliyetlerini
sürdürmektedir. TPAO 2005 yılında; 1.088 milyon dolar ciro, 84 milyon
dolar vergi ödemesi ve 114 milyon dolar dönem net kar
gerçekleştirmiştir.
Türk Petrol Kanunu ile TPAO çökertilmek
isteniyor
Ancak AKP hükümeti giderayak, Türkiye
petrol sektörünü ve TPAO'nun çökertilmesine yol açacak, 5574 Sayılı
“Türk Petrol Kanunu” ile 6326 Sayılı Petrol Kanunu'nda köklü
değişiklikler yapmıştır. Cumhurbaşkanı tarafından, yeniden görüşülmek
üzere TBMM'ye iade edilen bu yasa ile; TPAO'nun devlet adına
petrol/doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerinde bulunma hakkı elinden
alınmaktadır. TPAO'nun kamu adına sahip olduğu birçok imtiyazı elinden
alınarak diğer yerli/yabancı şirketlerle aynı konuma getirilmektedir.
1980'lerden sonra dikey entegre yapısı parçalanarak güçsüzleştirilen
TPAO, bu düzenleme ile dikey yapıda olan uluslararası dev petrol
şirketleriyle, eşit olmayan koşullarda rekabete sürüklenmektedir.
TPAO, bağımsız, özerk bir kamu kuruluşu olarak faaliyetini
sürdürmeli
Böylece, Türkiye petrol sektörünün kontrol
ve denetimi petrol tekellerinin eline geçecektir. Ülkemizde yaratılan
kaynaklar transfer edilecektir. TPAO'nun özelleştirilmesinin önünü açan
bu uygulama ile, TPAO'nun yurtiçi ve yurtdışı yatırımları yanında,
enerji koridorunun kontrol ve kazancına da sahip olunacaktır. Talebimiz,
TPAO'nun kuruluşundaki entegre yapısının yeniden sağlanması ve bağımsız,
özerk bir kamu kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmesidir.
TPAO'nun petrol sektöründe bölgesel bir
enerji şirketi olmasının önünde engel olacak ve halkımızın çok büyük
tepki gösterdiği “Türk Petrol Kanunu”nun Meclis'ten çekilmesi için, bu
kuruluşta örgütlü olan sendikamız mücadelesini yükselterek
sürdürecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Merkez Yönetim Kurulu adına Mustafa ÖZTAŞKIN Genel Başkan
NOT: Araştırma Raporu size ulaşmadıysa Raporun tam metnine sendikamızın web sitesi, www.petrol-is.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz |