16/02/2007

 

 

AKP hükümeti petrol sektörünü yabancılara bırakmakta ısrar ediyor

PETROLÜMÜZE SAHİP ÇIKACAĞIZ!

  

Bilindiği gibi, AKP hükümetinin girişimi ile 7 Mart 1954 tarih ve 6326 Sayılı Petrol Kanunu’nda değişiklik yapmak üzere TBMM’ye sunulan tasarı, 17 Ocak 2007 tarih ve 5574 Sayılı Türk Petrol Kanunu olarak TBMM Genel Kurulu’ndan geçmiştir.

 

Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer tarafından yayımlanması uygun bulunmayan 5574 Sayılı yeni yasanın, 2., 4., 19. ve Geçici 1. Maddeleri bir kez daha görüşülmek üzere TBMM Başkanlığı’na geri gönderilmiştir.

 

Cumhurbaşkanımızın belirttiği ve bizlerin de katıldığımız Yasa’daki temel itirazlarımız özetle şöyledir:

 

Ülkemizdeki petrol kaynaklarının, hızlı, sürekli ve etkili biçimde aranması, geliştirilmesi ve üretilmesinin ulusal çıkarlara uygun olması ölçütü yeni yasada göz önüne alınmamıştır. Oysa Anayasanın 11. Maddesinde; Anayasa kurallarının yasama, yürütme, yargı organlarını, yönetimi, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan üstün kurallar olduğu açıkça belirtilmektedir.

 

Üstünlük ve bağlayıcılık özelliği, tüm anayasal kuralların ve bu bağlamda ulusal çıkarların özenle gözetilmesi gerekeceğini göstermektedir.

 

Devlet organları, kamu kurum ve kuruluşları, tüm eylem ve işlemlerinde ulusal çıkarları ve kamu yararını önde tutmak, koruyup güçlendirmek yükümlülüğünü taşımaktadırlar. Petrol ve doğal gaz gibi stratejik önemde olan ürünler söz konusu olduğunda, bu yükümlülüğün daha da artacağı tartışılamaz.

 

Yeni yasada ülkemizde üretilen ham petrolün en az %60’ının ulusal güvenlik ve ülke ihtiyacı için ayrılması hükmü, yeni yasada yer almamaktadır. Uluslararası petrol şirketlerine, üretilen ham petrolün tamamını ihraç etme hakkı tanınmıştır.

 

Anayasanın 168. Maddesinde, doğal servetler ve kaynakların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, bunların aranması ve işletilmesi hakkının devlete ait olduğu belirtilmiştir. Ülkemizde ise devlet bu hakkını TPAO’ya devretmiştir.

 

5574 Sayılı Türk Petrol Kanunu’na göre, devlet petrol sektöründen çekilmektedir. Böylece, devlet adına görev alan TPAO’nun özelleştirilmesinin de önü açılmıştır.

 

Kamu kurumu statüsünün değişmesine yol açan bu girişimle, sadece arama ve üretim zincirine sahip olan TPAO dikey entegrasyona sahip, güçlü, uluslararası petrol tekelleriyle piyasada haksız rekabetle karşı karşıya bırakılmaktadır.

 

Eski yasada, %12,5 olan devlet hissesinin, %2–12 arasında kademelendirilmesi ile, ülkemizde üretilen ham petrolden sağlayacağımız gelir ciddi biçimde azalarak, milyonlarca dolarlık kayıp oluşacaktır.

 

Yine eski yasada yabancı devletlerin doğrudan ya da dolaylı olarak yönetiminde etkili oldukları petrol şirketlerinin petrol faaliyetlerinde bulunamayacakları, taşınır veya taşınmaz mal edinemeyecekleri, tesis kuramayacakları hükmü yeni yasadan çıkarılmıştır. Bu engellerin ortadan kaldırılmasıyla, ulusal güvenlik açısından önemli riskler yaratılmaktadır. Ayrıca, yabancı petrol şirketleri ülkemizin her yerinde sınırsız petrol faaliyeti yürütme hakkına sahip olacaktır.

 

Cumhurbaşkanımız Sayın A. Necdet Sezer’in de, TBMM yeniden görüşülmek üzere gönderdiği belirttiği bu hususlar; 15 Şubat 2007 tarihinde toplanan TBMM Enerji Komisyonu’nda hiç göz önüne alınmamış, sadece 19. Maddede değişiklik yapılmıştır.

 

AKP hükümeti, devletin en üst organı ve Türkiye halkına çıkardıkları yasalar yoluyla meydan okumaktadır.

 

Bizler de, bu keyfi ve pervasız uygulamalarda inatla ısrar eden siyasi iktidardan hesap sormakta kararlı ve ısrarlı olacağız.

 

Saygılarımızla.

 

TMMOB İSTANBUL İL KOORDİNASYON KURULU

PETROL-İŞ SENDİKASI MERKEZ YÖNETİM KURULU