TİBET ŞİRKETLER GRUBU PATRONU İŞÇİLERİN ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLİYOR
Sendikaya üye olmaları nedeniyle 38 işçi çıkarıldı 04.04.2005
Pendik-Kurtköy’de faaliyet gösteren toplam 700 kişinin çalıştığı Tibet Şirketler Grubu’nda sendikalı olmaları nedeniyle 38 işçinin işine son verildi. Örgütlenme özgürlüğünü engelleyen Tibet patronu işçilerin Anayasa ve yasalardan doğan haklarını açıkça çiğniyor.
Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş, Hayat Gıda San. A.Ş, Tibet Dağıtım A.Ş, Tibet Dış Ticaret A.Ş, Tibet Endüstriyel Ürünler Pazarlama A.Ş, İpsaş, Set Makine ve San.Tic. A.Ş, Tibet Mobilya ve Dekorasyon San. Sultanlar Ev İhtiyaç Maddeleri Paz. A.Ş, Arı Gıda San. A.Ş, Beş Kıta İç ve Dış Ticaret Turizm A.Ş. firmalarını çatısı altında toplayan Tibet Şirketler Grubu’nda Sendikamız Petrol-İş ile birlikte Tekgıda-İş ve Koop-İş aynı dönemde örgütlenme faaliyetlerine başladılar.
Temizlik ve kozmetik ürünlerinden gıda ürünlerine kadar geniş bir yelpazede üretim faaliyetinde bulunan, 30’a yakın ülkeye ihracat gerçekleştiren, Procter Gamble, Migros, Diasa, BİM, Carrefour, İsmar gibi marketlere fason üretim yapan Tibet Şirketler Grubu, işçilerinin insanca çalışma koşullarına kavuşmak için sendikalara üye olmalarına ise tahammül edemiyor.
Çok zor şartlar altında çalışan Tibet işçileri, bu ülkenin Anayasası, yasaları ve Sendikalar Yasası’nın kendilerine tanıdığı hakları kullanarak, insanca, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı için sendikalarımızla görüştüler ve sendikalarımıza üye oldular. Tibet işvereni, bu çalışanların Anayasa’nın 51. maddesi, 2821 sayılı Sendikalar Yasası’nın 31. maddesinden doğan haklarını dahi kullanmalarına tahammül edemeyerek 38 çalışanı işten çıkardı. Anayasamız ve 2821 sayılı Sendikalar Yasası, çalışanların, sendikalara özgürce üye olabileceklerini öngörüyor. Tibet patronu 38 insanı sendikalara üye olmaları nedeniyle kapının dışına koyarken nerede kaldı insanca çalışma şartları için örgütlenme özgürlüğü, nerede kaldı bu yasalar?
TİBET PATRONU ÇALIŞMA BARIŞINI BOZUYOR
Ülkemizde, Anayasa ve yasalar açıkça çiğneniyor. Buradan Tibet işvereni için suç duyurusunda bulunuyoruz. Ülkemizin çalışma barışı ve genel huzurundan sorumlu olanları, yasalarımızın uygulanması için göreve davet ediyoruz. Avrupa Birliği ile müzakere sürecine girdiğimiz bir dönemde yasaların herkese eşit uygulanmasını istiyoruz. Başbakan Erdoğan, katıldığı Türk-İş kongresinde, “Çalışanları örgütleyip, sendikaya üye yapın” diyordu. Çalışanları örgütleyip, sendikalara üye yapıyoruz ama bunun bedelini işçiler çok ağır ödüyorlar. Yasaların kendilerine tanıdığı hakları kullanan işçiler, örgütlenmenin, sendikalı
olmanın bedelini bu şekilde, işten atılarak ödememelidir. Tibet işverenine sesleniyoruz: Çalışanları işten atarak, tehdit ederek bir sonuca varamaz, örgütlenme mücadelemizi engelleyemezsiniz. Çalışma barışı ve huzurun sağlanması için biran önce sendikalarımızla görüşün. Hep birlikte bu kuruluşu daha sağlıklı ve güvenli bir işyeri haline getirelim. İş barışı ve huzurlu bir çalışma ortamının sağlanması için sizlere tekrar hatırlatıyoruz:
Sendikalı olmak işçilerin Anayasal ve yasal hakkıdır. İşçilerin örgütlenme özgürlüğünü engelleyemezsiniz. İşçileri tehdit etmekten vazgeçin. Aksi halde sendikamız sizinle sonuna kadar mücadele etmeye kararlıdır.
Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın ve Genel Mali Sekreterimiz Adnan Özcan, 15.04.2005 tarihinde işten atılan üyelerimizi ziyaret ettiler. |