25.Dönem 5.Olağan Başkanlar Kurulu

Sonuç Bildirisi  

 

Petrol-İş Başkanlar Kurulu 23-24 Haziran 2005 tarihinde Ankara’da toplanarak dünyadaki ve ülkedeki gelişmeleri görüşmüş, Avrupa Birliği müzakere süreciyle ilgili gelişmeleri, toplu iş sözleşmelerini, özelleştirmeleri, örgütlenme faaliyetlerini, çalışma hayatını ilgilendiren yasa ve tasarıları ve örgütsel yapının güçlendirilmesini ele almıştır. Başkanlar Kurulumuz, ortaya konan görüş ve önerilerin ne şekilde hayata geçirilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulunduktan sonra tüm bu konulara ilişkin yaklaşımlarını aşağıda yer alan Sonuç Bildirgesi ile üyelerimize ve kamuoyuna duyurmayı kararlaştırmıştır.

 

“ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI TOPLUMSAL DİRENİŞ CEPHESİ OLUŞTURULMALIDIR”

 

Ülkemiz ile Avrupa Birliği arasındaki üyelik görüşmeleri, bir tıkanma noktasına doğru gidiyor. Piyasa ekonomisinin hukuksal temelini oluşturmaya yönelik AB Anayasası Fransa ve Hollanda tarafından reddedildi. Ancak, Anayasanın reddedilmesinin kısmi faturası, Türkiye’ye çıkartıldı. Bunu fırsat bilen çevreler, üyelik görüşmelerinin askıya alınıp yerine ülkemize “imtiyazlı ortaklık”, “özel statü” verilmesini daha çok dillendirmeye başladılar. Sefası sermaye kesimine, bütün cefası ise işçi sınıfına ve emekçilere kalacak olan bu tür düzenlemelerin kesinlikle karşısındayız.

 

Sonuç ne olursa olsun, üyelik müzakereleri sürecini mutlaka toplum lehine dönüştürmek için baskılar yoğunlaştırılmalıdır. Konfederasyonumuz Türk-İş, gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın çekincesiz ve tüm maddelerinin eksiksiz kabulü ve uygulanması için daha aktif ve mücadeleci bir tavır içine girmelidir. Tüm emek güçleri de, bu doğrultuda, örgütlenmenin önünü açan, sendikal ve siyasal hak ve özgürlükleri garanti altına alan yasal ve anayasal değişikliklerin hayata geçmesi için mücadele etmelidir.

 

İMF’ci partilere hayır diyerek başa geçen AKP Hükümeti, İMF’ye Türkiye’nin geleceğini ipotek altına alacak 3 yıllık yeni bir niyet mektubu daha verdi. Özelleştirmeler sonucunda kaç tesisi sermayeye satacağını ve kaç işçiyi işten atacağını Dünya Bankası’na verdiği mektupta tek tek belirten Hükümet ve ilgili Bakan, bu bilgilerin kendi halkından saklanmasını rica etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Bakanı, sadece TC yurttaşlarına karşı sorumludur. Kendi halkına reva gördüklerini yabancı finans kuruluşlarına arz edenler derhal bulundukları makamdan istifa etmelidirler.

 

Hiçbir ekonomik ve sosyal faydası olmayan ve 20 yıllık serüveni fiyaskoyla sonuçlanan özelleştirmelere karşı toplumsal duyarlılık giderek artıyor. Sendikamızın, Türk Metal’in ve Haber-İş’in özelleştirmeleri durdurmak üzere ortak etkinlikler yapması, mücadeleye ivme kazandırmıştır. Ancak, bu olumlu adımın genişletilmesi ve bir toplumsal direniş cephesine dönüştürülmesi için Türk-İş’e ve Emek Platformu’na büyük görevler düşüyor. Sendikamız, bu cephenin oluşturulması için üzerine düşen bütün görevleri yapmaya hazırdır.

 

Aynı kapsamda, “Sosyal Güvenlik Reformu” adı altında emekliliği hakediş koşullarını ağırlaştıran, bütün sağlık hizmetlerini paralı hale getiren, sağlık hizmetlerini özelleştirerek sağlıkta tüccarların türemesine yol açacak girişimlere karşı da emek örgütlerinin güç ve eylem birliği acilen gerçekleştirilmelidir.

 

371.000 işçiyi kapsayan kamu toplu iş sözleşmeleri, Hükümetin ve ona bağlı olan kamu işveren sendikalarının dayatması sonucunda tıkanmıştır. 4857 sayılı yasanın esnekliği içeren hükümlerinin sözleşmelere monte edilmesi kabul edilemez. Yıllar süren mücadele sonucunda elde ettiğimiz kazanımlara göz diken bu dayatmaları reddediyoruz. Türk-İş’ten talebimiz, Hükümetle yapılan görüşmelerde bu tekliflerin geri çekilmesini ön şart olarak öne sürmesidir. Aksi takdirde, başta geçici işçilerin kadroya alınması olmak üzere diğer ilkelerimizde ileri adım atmak mümkün olamayacaktır.

 

Ülkemizdeki akaryakıt ve petro-kimyadaki üretim açığının giderilmesi için Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının da devreye girmesiyle yeni petro-kimya tesislerinin ve rafinelerin kurulmasında bu bölgenin avantajlı hale geldiği bilinmektedir. Böylesi yeni tesisler petrol sektöründeki olması gereken dikey entegrasyon da dikkate alınarak kamu öncülüğünde kurulmalıdır.

 

Dünya Bankası’nın İkinci Özelleştirme Sosyal Destek Projesi adı altında Türkiye’ye vereceği 465 milyon dolarlık, “özelleştirme sonucunda işsiz kalacak işçilerin tazminatlarının ödenmesi ve yeni iş edinme” için kullanılması amacıyla serbest bıraktığı kredinin reddedilmesini talep ediyoruz. Ülkemizi bu duruma düşürenleri esefle kınıyoruz.

 

Komşumuz Irak’ı işgal eden ABD’nin iyice zor duruma düştüğünü ve artık geri çekilmenin yollarını aramaya başladığını sevinerek gözlüyoruz. Ancak, ABD’nin yenilmesi bölgemizdeki sorunların biteceği anlamına gelmiyor. Ülkemizde işsizliğin ve yoksulluğun sürekli artması, gelir dengesindeki inanılmaz adaletsizlik, her alanda görülen yolsuzluklar, bunlar üzerine AB, Kıbrıs, Ermeni sorunları ve son olarak yeniden başlayan çatışmalar, ülkemizin ne kadar hassas dengeler üzerinde durduğunu gösteriyor. Sendikalar ve emek örgütleri toplumsal sorunların sağduyulu bir yaklaşımla, demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yanadır. Her zaman demokrasi dışı güçlerin işine yarayan şiddet ve çatışma ortamı reddedilmelidir.

 

Sendikal hareketin, giderek büyüyen sorunları günden güne küçülen yapılarla çözebilmesi mümkün değildir. Toplumsal mücadele içinde etkin bir hareket yaratabilmek için sendikalar öncelikle birleşme ve farklı alanlara dönük strateji ve program geliştirme amacını önlerine koymalıdırlar. Bu doğrultuda, işkolu sayısı en azından İLO standartları doğrultusunda düşürülmeli, birleşik bir emek mücadelesinin daha etkin verilebilmesi için her işkolunda tek sendika, ülkede tek konfederasyon hedefi somut adımlar atılarak dillendirilmelidir. Bunun için de öncelikle 3 işçi konfederasyonumuz önkoşulsuz birleşmeyi gündemine almalıdır.

 

Petrol-İş Başkanlar Kurulu olarak, bugün Seydişehir Alüminyum’da, Ereğli Demir Çelik’te, Türk Telekom’da, Tekel işletmelerinde, hava yollarında, limanlarda ve Petrol-İş’in örgütlü olduğu tüm işyerlerinde mücadele yürüten işçi sınıfımızı selamlıyor ve en kısa zamanda ortak mücadele yollarının bulunması için sendikamızın elinden gelen her şeyi yapacağını bir kez daha beyan ediyoruz.

 

Saygılarımızla kamuoyuna duyurulur,

 

Başkanlar Kurulu adına

Genel Başkan

Mustafa ÖZTAŞKIN