“ÖZELLEŞTİRMELER, ULUSLARARASI SERMAYENİN

TÜRKİYE’Yİ, ÜRETİMDEN VAZGEÇİRME POLİTİKASI”

 

Tüpraş panellerinin ilki Kocaeli’nde yapıldı

 

     11.06.2005

 

Tüpraş’ın özelleştirilmesine karşı verilen mücadele  kapsamında düzenlenen “Tüpraş Panelleri’nin  ilki Tüpraş’ın en büyük rafinerisinin bulunduğu Kocaeli’nde yapıldı. Bahçesaray Salonlarında dün saat 21.30’da gerçekleştirilen ve geniş bir katılımın sağlandığı panelin ikincisi 17 Haziran’da Aliağa’da, üçüncüsü ise 24 Haziran’da Kırıkkale’de yapılacak. Yöneticiliğini Petrol Mühendisleri Odası Eski Başkanı, Petrol Mühendisi Necdet Pamir’in yaptığı panele Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan ve CHP Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin katıldı. Petrol-İş Sendikası’nın organize ettiği ve Tüpraş  çalışanları, eşleri, Kocaeli halkı, Kocaelili işçiler, emekçiler, esnaf, siyasi partilerin temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının da katılımıyla gerçekleştirilen panelde, Tüpraş’ın özelleştirilmesinin hem Türkiye, hem de Kocaeli ekonomisine büyük bir yıkım getireceği bildirildi. Panelistler, özelleştirmelerin, uluslar arası sermayenin Türkiye’yi üretimden vazgeçirme politikası olduğu noktasında birleştiler.

 

Bugün, dünkünden daha fazla birlikte olma zorunluluğu var

 

Necdet Pamir, panelin açılışında yaptığı konuşmada, özelleştirilmelere karşı tek başına Tüpraş çalışanlarının, Petrol-İş Sendikası’nın mücadelesinin yeterli olamayacağını, Erdemir’de, Türk Telekom’da, Seydişehir Alüminyum’da, Tekel’de, Türk Hava Yolları’nda bugün, dünkünde daha fazla birlikte olma zorunluluğu olduğunu söyledi. Artık sağ-sol ayrımının kalmadığını, ülkeyi ekonomik işgalden kurtarmak için tekelci, çokuluslu şirketlere karşı hep birlikte mücadele verilmesi gerektiğini söyleyen Pamir, “Petrol, dünyamızda savaşların bir nedeni olarak gündemimizin en önemli yerinde duruyor. Petrol’ün stratejik önemini bilmeden Tüpraş’ın önemini, değerini anlayamayız” dedi.

Pamir şöyle devam etti: “ Tüpraş 2.1 milyar dolarlık modernize yatırım yaptı. Türkiye’nin, dünyanın en modernize kuruluşlarından biri. Tüpraş neden babalar gibi satılmamalıdır? Bu kurumlar tekel oluşturuyor deniliyor. Peki Tüpraş’ın yüzde 51’inin blok satışı tekel oluşturmayacak mı? Özelleştirmeyle verimlilik sağlanacak diyorlar. Tüpraş en verimli kuruluş değil mi? Ücretler derseniz İran’dan daha düşük. Teknoloji yenilemesi derseniz Tüpraş’ta böyle bir sorun yok. O zaman sormak lazım? Tüpraş’ı satmakta niye bu kadar ısrarlısınız? Bunun tek bir cevabı vardır, o da Türkiye’yi küresel sermayeye teslim etmek.”

 

Petrol-İş Sendikası engellemeseydi Tüpraş, mafya şirketine satılıyordu

 

Ülke ekonomisine yıllık 8.2 milyar dolar katma değer sağlayan, 491 milyon dolar yıllık net kar getiren Tüpraş gibi bir kuruluşun 1.5-2 yıllık karı bir bedelle Rus mafya şirketi Efremov’a satılmaya çalışıldığını, bu satışı ise hukuki mücadeleyle Petrol-İş Sendikası’nın engellediğini belirten Prof. Dr. Erinç Yeldan, tüm bunların bilinmesine karşın özelleştirmeye karşı olanların vatan haini, dinozor olarak görüldüğünü söyledi. Bugünkü özelleştirmelerin esas gerekçesinin, Türkiye’nin en verimli, en stratejik kuruluşlarının uluslar arası tekellere pazarlanması olduğunu belirten Yeldan şöyle konuştu:

 

 “Türkiye ucuz işgücü olarak bölge coğrafyasına katılsın isteniyor. Bir de İsrail gibi BOP’a destek olması isteniyor. Bunun adına ise küreselleşme, serbestleşme, yapısal reform deniliyor. Bu emperyalist politikaların yürütücüsü ise Dünya Bankası ve IMF’dir. Son niyet mektubuna göre IMF 11 kez Türkiye’ye gelip Hükümeti denetleyecek ve “Bugün IMF için ne yaptınız” diye soracak. Bu Hükümet 3 sene sonra da IMF’den ayrılmaya cesaret edemeyecek.”

 

Yeldan, şöyle devam etti: “Tüpraş 2.1 milyar dolarlık yatırımını tamamlamış. Nitelikli iş gücüne sahip. Kapasite kullanım oranı ile, verimi ile AB’nin en gözde kurumlarından birisi. Tüpraş’ın yeniden kurulma değeri 7-8 milyar dolar. Altın hisse diyorlar ama bunlar hikaye. Altın hisse olayının ne olduğunu Petrol Ofisi’nde yaşadık. Tüpraş’a talip olan kuruluşların hepsi de Tüpraş’ın gerisindeki şirketler. Ekonomik olarak dışa bağımlılığımız artıyor. Bunların niyeti başka. Bu kuruluşları satarak borçları kapatacağız da diyemezsiniz. Çünkü sizin bu yıl ödeyeceğiniz borç 50 milyar doların üzerinde. Tüm KİT’leri,Tüpraş’ı, Petkim’i, Erdemir’i, Tekel’i THY’yi,  elinizde, avucunuzda ne varsa satsanız yine bu borçları ödeyemezsiniz. Burada niyet başka.  Özelleştirmeler ideolojik bir tercihtir. Bu da uluslar arası sermayenin Türkiye’yi üretimden vazgeçirme politikasıdır.”

 

CHP Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin de panelde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

 

“Bugün ülkemizde özelleştirmede gelinen noktaya baktığınız zaman özelleştirilen kuruluşların büyük bölümünün kapanmış olduğunu görüyoruz. Özelleştirilen 20’den fazla kuruluşun ne yaptığını siyasi iktidar bile bilmiyor. Tüpraş gibi, Tekel gibi, Türk Telekom gibi, Erdemir gibi, Türk Hava Yolları gibi, Seydişehir Alüminyum gibi kuruluşlarımız da giderse ulusal bağımsızlığımız tehlikeye girecektir. Tüpraş çalışanlarının işsiz kalmaktan, Petrol-İş Sendikası’nın da üye kaybetmekten korktuğu için, Tüpraş’ın satışına karşı çıktığını sananlar var. Kaybeden sadece bu kurumların işçileri, Sendika olmayacak, Türkiye kaybedecek, bu kuruluşlar yabancı tekellerin eline geçecek. Sendikalarımızın yükselttiği özelleştirmeye karşı mücadeleyi desteklemez isek, vurgunu, soygunu, hortumculuğu hep birlikte durduramaz isek bizimle birlikte yarın çocuklarımızın geleceği de karanlıktır.”

 

Panel boyunca katılımcılar da “Kadını Erkeği, İşte Tüpraş Gerçeği,” Tüpraş Vatandır, Vatan Satılamaz”, “Kahrolsun IMF, Yaşasın Bağımsız Türkiye,”  “Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek,” “Tüpraş’ı Satanlar Vatan Haini” şeklinde sloganlar attılar.

 

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Petrol-İş Sendikası

Merkez Yönetim Kurulu