Petrol-iş Başkanlar Kurulu 25-26 Şubat 2004 tarihinde Abant’ta toplanarak dünyada ve ülkede yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeleri görüşmüş, başta özelleştirmeler olmak üzere örgütlenme faaliyetlerini, toplu iş sözleşmelerini, sendikal hayatı yakından ilgilendiren yasa ve tasarıları, örgüt içinde yaşanan aksaklıkları ve örgütsel yapının güçlendirilmesini ele almıştır. Başkanlar Kurulumuz, ortaya konan görüş ve önerilerin ne şekilde hayata geçirilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulunmuş ve tüm bu konulara ilişkin yaklaşımlarını aşağıda yer alan Sonuç Bildirisi ile üyelerimize ve kamuoyuna duyurmayı kararlaştırmıştır.

 

Petrol-İş Başkanlar Kurulu, Türkiye’nin çok uzun yıllardır barış içinde bir arada yaşadığı komşumuz Irak’ın, ABD ile İngiltere tarafından işgal edilmesini bölgemize yönelik en büyük tehditlerden biri olarak görmektedir. Sendikamız bu konuda düşüncelerini çeşitli defalar kamuoyu ile paylaşmıştır. Saldırgan ülkeler bir an önce işgali sona erdirmeli ve Irak’ın geleceğinin o ülke halkı tarafından belirlenmesine izin vermelidir. Aksi takdirde, bölgemizde, içine ülkemizi de alabilecek büyük çalkantıların, kaosun yaşanması ve toplumlar arasına anlaşmazlık tohumları ekilmesi kaçınılmaz olacaktır. Orta Doğu emperyalist ülkelerin müdahalesinden arındırılmadıkça bu toprakların huzur bulamayacağı bilinmelidir. Başkanlar Kurulumuz, sendikamızın temsilcileri ve yöneticileriyle birlikte tüm üyelerinin işgale karşı atılacak her türlü adımın yanında yer alacağını bir kez daha beyan eder.

 

   Uzun yıllardır bir sorun olarak bakılan Kıbrıs’ta, iki taraf arasında yapılan son görüşmeler çerçevesinde çözüm yoluna girilmiş görünmektedir. Sendikamız, iki halk arasında müzakerelerin başlamasını olumluluk olarak değerlendirmektedir. Başkanlar Kurulumuz, Kıbrıs konusunda “en iyi çözüm çözümsüzlüktür” ya da “ver kurtul” gibi iki uç noktadan uzak durmanın çok daha sağduyulu bir yaklaşım olduğuna inanmaktadır. Kıbrıs konusunda Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere gibi odakların dayatmalarına kulak asmadan, iki halkın meşru temsilcilerinin ve emekçilerinin arzularına uygun bir çözüm bulunmasının sendikal hareket açısından da en ideal yöntem olduğu bilinmelidir.

 

   AKP iktidarı, daha önce hiçbir partinin yapmaya cesaret edemediği kadar özelleştirme saldırısı içinde. Ülkemizin en önemli kuruluşlarından Petkim, Tüpraş, İgsaş, Tügsaş, Bursagaz, Esgaz, Tekel, Seka, THY bugüne dek iddia ettiğimiz gibi bir yağma ve talan saldırısına maruz bırakılıyor. Son olarak sendikamızın örgütlü olduğu dev kuruluş TÜPRAŞ’ın satışı onaylandı. Sendikamız, diğerlerinde olduğu gibi, bu satışın iptali için de dava açtı. Sendikamız, örgütlü olduğu işyerlerinin mülkiyetinde, özelleştirme sonucu nasıl bir değişiklik olursa olsun, demokrasinin gereği olan örgütlülüğünün devamı ve üyelerine asla hiçbir zarar gelmemesi için tüm kurulları ile sendikal faaliyetine ve mücadelesine devam edecektir.

 

   Ülke ekonomisi için çok önemli bir yerde bulunan Tüpraş konusunda, bağımsız yargının mahkeme sürecini hızlandırması, ileride telafi edilmesi mümkün olmayan zararların meydana gelmesini de önleyecektir. Petrol-iş sendikası, bu noktada sayın yargıçlarımıza büyük sorumluluk düştüğünün bilincindedir.

 

   Emek örgütlerinin, siyasi partilerin, üniversitelerin, odaların, derneklerin ve işçi sınıfının dostu yurttaşların, uzmanların, araştırmacıların, akademisyenlerin bu ülkeyi sahipsiz bırakmayacakları bir kez daha gösterildi. Bu vesileyle, 17 Şubat 2004 tarihinde Ankara’da Tüpraş için açtığımız davada müdahil olarak yer alan tüm kişi ve kuruluşlara sendika üyelerimiz ve halkımız adına teşekkür ediyoruz.

 

   Grev ertelemeleri sendikaların tümüne tehdit içermektedir. İşçi sınıfının on yıllarca mücadele yürüterek, yüzlerce sendikacının bedel ödemesiyle elde ettiği grev hakkının fiilen yok edilmesini kabul etmeyeceğiz. Başkanlar kurulumuz, kardeş Kristal-iş sendikasının Şişe-Cam işyerlerinde başlattığı grevlerin uydurma gerekçelerle iki kez ertelenmesi ve dolayısıyla yasaklanmasına karşı tepkinin her fırsatta gösterilmesinden yanadır. İşçi sınıfının haklarını elinden alacak hiçbir teşebbüsü kabul etmeyeceğimizi ve böylesi gayretlere karşı tüm demokratik ve meşru yöntemleri kullanacağımızı şimdiden beyan ediyoruz.

 

   Kamu yönetiminde esas olan toplumsal çıkarların azami ölçüde korunmasını sağlamaktır. Her ne kadar emek örgütleri yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin demokrasinin gereği olduğuna inanıyorsa da, AKP iktidarının getirdiği Kamu Yönetimi Yasası taslağı, öz itibariyle özelleştirmelerin farklı bir kılıf altında sunulmasını içermektedir. Sermayenin yerel yönetimlerin eline geçecek fonlardan daha fazla pay almasına, işgüvencesine sahip kamu çalışanlarının bu haklarının ellerinden alınmasına, yeni bir işsizler ordusu yaratılmasına yol açacak ve merkezi denetimin ortadan kaldırılması dolayısıyla kamu hizmetlerinde genel bir kalitesizlik anlamına gelecek olan taslağın bu haliyle yasalaşması emekçilerin zararınadır. Bu nedenle, Başkanlar Kurulumuz, özelleştirmelerin bir başka ayağını oluşturan bu yasanın iptali için demokratik kamuoyunun yürüttüğü etkinliklere bütün bölgelerde örgütlülüğü oranında katılmış, bundan sonraki etkinlikler için de aynı doğrultuda karar almıştır. Yasa taslağına karşı tepkilerimiz, ilgili sendikaların, meslek odalarının ve yurttaşların ortak katkısıyla halkın yararına bir taslak oluşturulana dek durmayacaktır.

 

   Sendikamızın toplu sözleşmelere dair ilkesi, kazanılmış haklarımızdan taviz vermemeye dayanır. Petrol-iş’in 2004 yılında bağıtlanacak özel sektör ağırlıklı toplu iş sözleşme görüşmelerinde de aynı ilkemizi sürdüreceğiz. Başkanlar Kurulumuz, 4857 sayılı yeni iş kanununun esneklik içeren hükümlerinin dayatmalar yoluyla toplu sözleşmelere sızdırılmasını kabul etmeyeceğini bildirir.

 

   Örgütümüz 2821 ve 2822 sayılı yasalarda yapılacak değişiklikleri, belli maddelere ilişkin çekince ve eleştirilerimiz olmakla birlikte, genel olarak olumlu bulmuştur. Başkanlar Kurulumuz, sendikamızın örgütlenme çalışmalarının hızlandırılarak devam ettirilmesinin, bu amaçla örgütümüzün tüm kurullarının planlı ve programlı olarak yeni üye kazanmayı hedefler şekilde güçlendirilmesinin gerekli olduğunu tespit etmiştir.

 

   Aynı yasal değişiklikler içinde, geçen yıl kabul edilen iş kanununda ele alınmayıp sonraya ertelenen Kıdem Tazminatı Fonu taslağı da bulunmaktadır. Türkiye işçi sınıfının 50 yılı aşkın bir zamandır elinde güvence olarak bulunan kıdem tazminatının geleceğinin belirsiz bırakılması bizler açısından kabul edilemez. Başta konfederasyonlar olmak üzere tüm emek örgütlerinin bu konuda bir an önce harekete geçmesi ve daha önce yapılan hataların tekrar edilmemesi için sendikamız üzerine düşen her görevi yapmaya hazır olduğunu beyan eder.

 

   Başkanlar Kurulumuz, önümüzdeki 28 Mart 2004 yerel seçimlerinin emekçiler açısından bir fırsat olarak kullanılması için tüm örgüte çağrı yapmayı uygun bulmuştur. Özelleştirmelerde, grev ertelemelerinde, farklı idari kararlarda sürekli olarak emekçiler aleyhine uygulamalar yapan AKP’YE OY YOK çağrısıyla bu partinin sandıkta cezalandırılması, emekten yana güçlerin birliğinin pekiştirilmesine katkı koyacaktır. Bu yerel seçimlerde işçi sınıfının haklarını savunan, sermaye sınıfına karşı emeğin yanında yer alan parti ve adayların desteklenmesi sendika karşıtlarının bundan sonraki adımlarını daha dikkatli atmalarını sağlayacaktır.

 

   İktidarın, kamuda gereksiz hale gelen müteahhit ve taşeron firmaların faaliyetlerine son verme ve bu alandaki işçileri geçici kadroya alma uygulamasını olumlu bulduğumuzu belirtiyoruz. Ancak, yıllardır istihdam edilen bir kısım arkadaşımızın işine son verilmesi kararını kabul edilemez bulduğumuzu ve düzeltilmesi için gereken tüm adımları atacağımızı ilan ediyoruz.

 

   Petrol-İş Başkanlar Kurulu, sendikamız açısından yeni bir dönemin bu ilk olağan toplantısında, örgütümüzün bugüne dek olduğu gibi, bundan sonra da karşılaşabileceği sorunları aşmaya muktedir bir geleneğe sahip olduğu tespitiyle, bu Kurulda belirlediği tüm politikaları hayata geçirme karar ve iradesine sahip olduğunu ilan eder.

Kamuoyuna duyurulur,

 

Saygılarımızla,

 

Başkanlar Kurulu adına

Genel Başkan

Mustafa ÖZTAŞKIN