Daha önce de söylemiştik... tartışacağız, güleceğiz, eğleneceğiz, oynayacağız... Tüm bunları yaptık, hem de fazlasıyla...

Etkinlik Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın’ın açılış konuşmasıyla başladı. Başkanımız, önce kadınlarımızın 8 Mart’ını kutladı ve ardından örgüte yeni üye olan Bay-Er işçilerine sendikamız adına hoş geldiniz dedi.

Kutlamalar, Kadın dergisi çalışanlarından Selgin Zırhlı arkadaşımızın hazırladığı “Petrol-İş’te Kadın” görüntülerinden oluşan bir dia gösterisiyle devam etti. Petrol-İş Sendikası Toplusözleşme Uzmanı Nilgün Toz’un sunduğu 8 Mart kutlamamız, dia gösterisinden sonra, yine Petrol-İş Sendikası Genel Merkez çalışanlarından Elif Ülker’in, bizlere 8 Mart’ın tarihçesini anlatmasıyla devam etti; burada da kadınların niçin ezildikleri, kadınların amaçları ve beklentileri açısından 8 Mart’ın anlam ve önemi dile getirildi...

Daha sonra, eğitim uzmanlarımızdan Süleyman Üstün (herkes onu Süleyman Hoca olarak tanır) hepimizi duygulandıran bir şiir okudu.

Ardından bir panelimiz oldu tabii ki. ‘Özelleştirme, Örgütlenme ve Kadın” konulu panelde, sendikamızın hukuk müşaviri Serap Özdemir çalışma hayatıyla hukuk sistemi arasında sıkışıp kalan kadının konumunu; araştırmacı Özgün Akduran genel olarak özelleştirmelerin kadına, bu anlamda topluma etkisini; Tüpraş-Yarımca’dan Sermin Görgeç arkadaşımız yine özelleştirmeler ve Tüpraş’ın satılması aşamasında kadınların yaşadıkları sorunları; Ankara Şubemizde Disiplin Kurulu Başkanlığı yapan Fulya Özçelik arkadaşımız ise kadınların sendikal harekete katılımın artması konusunda bizleri aydınlattılar.

Panelden sonra bir saat ara verdik, biraz dinlendik, karnımızı doyurduk, çaylar, kahveler içildi, sohbetler edildi. Sanki 8 Mart etkinliği değil de tanışma günü gibiydi, birçok şubeden kadın arkadaş vardı aramızda... Kadınlarımız Bandırma’dan, İstanbul’dan, Trakya’dan, Yarımca’dan, Düzce’den gelmişlerdi.

Kısa dinlenme molasından sonra, Kadın dergimizin “Tarihten Kadın Sesleri” köşesini de hazırlayan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Serpil Çakır, görüntüler eşliğinde bizlere Türkiye’de 8 Mart ve kadın mücadelesinin tarihçesini anlattı.

Daha önce de söylediğimiz gibi, herkes dopdoluydu, herkesin anlatacakları vardı... Serbest kürsü köşemizde, zaman yettiğince kendi sorunlarımızı anlattık, bir kadın olarak çalışmanın, evkadını olmanın zorluklarını ve sıkıntılarını dile getirdik...

Ve sıra eğlenceye geldiğinde, herkesin bu anı sabırsızlıkla beklediği belli olmuştu. Bizi coşturan bir müzik grubumuz da vardı. Daha ne olsun. Neşe Taş söyledi, grup arkadaşları çaldı. Ve bütün salon ayaktaydı. Uzun bir süre kimse oturmak istemedi. Ama gitme vakti de gelmişti. Herkes otobüslere bindi, onlara iyi yolculuklar diledik.

Geride kalanlarda tatlı bir yorgunluk kalmıştı sadece.

Bu etkinlik, kolektif bir çalışmanın eseri olmuştu. Burada adını sayamadığımız birçok arkadaş, gerek ses düzeninin sağlanması, gerekse çayların, yiyeceklerin hazırlanması ve sendikamızın kadınlara armağanı kırmızı gülden oluşan yaka iğnelerimizin dağıtılmasına kadar pek çok işi yerine getirdi. Katılan üyelerimiz ve misafirlerimiz, bize bu olanağı sağlayan genel merkez yöneticilerine, bu etkinlikleri Petrol-iş’in hiçbir zaman vazgeçilmeyecek gelenekleri arasına katan herkese teşekkürler etti.

Herkesin ellerine sağlık, herkesin 8 Mart’ı tekrar kutlu olsun.