AKP HÜKÜMETİ TARAFINDAN MECLİSE GETİRİLEN İŞ GÜVENCESİ YASASINA KARŞI, KIDEM TAZMİNATIMIZI VE KAZANILMIŞ HAKLARIMIZI ORTADAN KALDIRAN İŞ YASASI KABUL EDİLEMEZ
14.03.2003
1475 sayılı İş Yasası’nda “Avrupa Birliği’ne uyum” adı altında yapılmak istenen değişiklikler, işverenlere sınırsız haklar tanırken, işçilerin kazanılmış tüm haklarını ortadan kaldırıyor.
İş Güvencesi Yasası’nın çıkartılmasını engellemek için aylardır hükümete baskı yapan işverenler istediklerini elde ediyor. AKP Milletvekilleri, fedakarca (!) geceli gündüzlü çalışarak, yangından mal kaçırırcasına İş Yasası'nı, İş Güvencesi Yasasının yürürlüğe gireceği 15 Marta yetiştirmeye gayret gösteriyor. İşverenlerin AKP Hükümetiyle yaptıkları pazarlıklar sonucu İş Yasası Tasarısı’nın içine iş güvencesi ile ilgili hükümlerle birlikte, esnek çalışmayı düzenleyen hükümler ve kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemelerde katıldı. AKP Milletvekilleri adeta işverenlerin vekili haline geldiler.
1475 sayılı İş Kanunu tümüyle değiştiriliyor. Böylece, İş Güvencesi Yasa Tasarısı’nın bir buçuk yıl Başbakanlık'da bekletildiğini söyleyerek övünen işverenler amaçlarına ulaşmış olacaklardır.
İş Kanunu Tasarısı’nı hazırlayanlar, işçi sınıfı aleyhine
düzenlemeleri formüle ederken, en çok Avrupa Birliği
normlarından yararlandıklarını tasarının gerekçesinde
belirtmektedirler. Oysa ödünç işçilikle, Avrupa Birliğine
giriş sürecinde kölelik düzeni getirilmeye çalışılıyor.
İşçiler, işyerinin devri, iş sözleşmesinin devri, ödünç iş
ilişkisi uygulamalarıyla alınıp satılabilecek, bir makine
parçası gibi alınıp satılan, fabrika ile ya da işyeri ile,
işyerinin bir bölümü ile başka bir işverene devredilen meta
haline getirilmektedir. Ödünç iş ilişkisi ve iş
sözleşmesinin devri ile işçiler işletmeler arasında seyyar
işçi haline getirilerek, daha az işçi ile üretim yapılması
amaçlanmaktadır. Ödünç iş ilişkisi yasa maddesi olarak
düzenlendiğinde, taşeron firmalar gibi, çok sayıda ödünç
işçi veren şirketler oluşacaktır. Böyle bir durumda “ödünç”
işçilerin sendikada örgütlenmesi dahi mümkün olmayacaktır. İş Kanunu Ön Tasarısı, aynı işyerinde belirli, belirsiz, tam süreli, kısmi süreli, deneme süreli gibi birçok türde sözleşmelerle işçi çalıştırmaya olanak tanıyor. Taşeron şirketlerin son yıllarda uyguladığı sömürü yöntemi şimdi iş yasasına konularak genelleştirilmek istenmektedir.
Tüm haklarımız gasp ediliyor. İşverenler bu yasa tasarısı ile işçi sınıfına karşı büyük bir saldırı başlatmıştır. 1475 sayılı İş Yasası’nın, Tasarı’daki gibi değiştirilmesi, işçi sınıfının yüz yıl önce kazandığı hakların tümünü kaybetmesini getirecektir. Tasarı yasalaşırsa, işçiler gündelikçiye dönüşecek, Sendikalar iyice küçülecek ve işlevsiz hale gelecektir.
İşçi sınıfı TBMM’de yaşananları ibretle izlemekte, sendikacı iken AKP’den milletvekili seçilenlerin ihanetini görmekte, Yasa’ya karşı mücadele edenleri de takdirle karşılamaktadır. Merkez Yönetim Kurulu AdınaMustafa ÖZTAŞKIN Genel Başkan
|