ÖZELLEŞTİRME HİSTERİSİNE FEDA EDİLEN KURULUŞ:İGSAŞ 

 

İstanbul Gübre A.Ş.(İGSAŞ) 31.03.1971 yılında TPAO ve İPRAŞ(bugünkü adı TÜPRAŞ) tarafından kurulmuştur. İzmit Yarımca’da kurulan İGSAŞ, 1977 yılında deneme üretimine başlamıştır.

 

1988 yılında “Doğalgaza Geçiş Projesi” çerçevesinde, hammadde olarak nafta yerine doğalgaz kullanılmaya başlanmıştır.Türkiye’de ilk defa İGSAŞ tesislerinde gerçekleştirilen bu uygulama ile üretim maliyetleri düşerek kârlılık artmıştır. İGSAŞ 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre 1984 yılında Türkiye Gübre Sanayi A.Ş.(TÜGSAŞ)’a bağlı ortaklık haline getirilmiştir.  1988 yılında ise özelleştirme kapsamına alınmıştır.  % 46 azot içeren ve konsantre bir gübre olan ÜRE, ülkemizde sadece İGSAŞ’ta üretilmektedir. İGSAŞ, 561.000  ton/yıl üre ve 118.000 ton/yıl kompoze gübre ve 379.500 ton/yıl amonyak üretim kapasitesine sahiptir.

 

1995-1997 döneminde Türkiye üre tüketiminin % 80’lik bölümünü karşılayan İGSAŞ 55600 ton üre ve gerisi Amonyak, Kompoze gübre olmak üzere 754.000 ton ürün satışı, yurtdışına yaptığı amonyak satışı ile 1995 yılında 4 milyon dolar döviz girdisi sağlamıştır. 1999 yılına kadar sürekli kârlı bir biçimde üretimine devam etmiştir.  

 

17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde yaklaşık 8.4 Trilyon TL deprem zararı yanında amonyak ve üre üretimi yapılamaması nedeniyle 14 Trilyon TL üretim kaybına uğramıştır. 

 

İGSAŞ’ın hammadde girdisinin % 85’i doğalgazdır. Yılda 470 milyon ton Sm³ dolayında doğalgaz kullanılmaktadır. AB ülkeleri sanayi kuruluşlarına doğalgazı 80-90 dolardan vermektedirler. Ancak, Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT) doğalgaz kaynağına sahip olmaları ve sanayiye indirimli doğalgaz verdiklerinden sanayi kuruluşları doğalgazı 10-20 dolar  bedel ile almaktadırlar. İGSAŞ ise, BOTAŞ’dan 133-136 dolar bedelle doğalgaz almıştır. Yüksek doğalgaz fiyatları maliyetleri arttırdığından İGSAŞ, BDT ile rekabet edemez duruma düşmüştür.  

Deprem sonrasında İGSAŞ yeni yatırımlarla faaliyetine 2000 yılında yeniden başlamıştır. Uygun fiyatlarla doğalgaz alamadığından üretime ara verilmiş ve 31 Ağustos 2000 yılında yapılan ihale ile İGSAŞ, Toros Gübre A.Ş.’ye satılmıştır.(50 milyon dolar bedel karşılığında ve 4 taksitli ödemeler) 

 

Sendikamız, 3 Ekim 2000 tarihinde Toros Gübre A.Ş.’nin fiyat, miktar, teslimat süresi ve Toros Gübre’nin zaten ithalatın % 46’sını kontrol etmesi nedeniyle tekelci bir güce sahip olarak gübre piyasasını kontrol altına alacağı gerekçesi ile Rekabet Kurumu’na başvurmuştur. 14 Şubat 2001 tarihli Rekabet Kurulu Kararı ile bu satış işlemi iptal edilmiştir. Ancak doğalgaz verilmemesi nedeniyle 288 gün üretime ara üretime verilmiştir. Üretimin durması ülkenin üre talebi, İGSAŞ’tan alınan fiyatların oldukça üstünde fiyatlarla ithalat yoluyla karşılanmış, çiftçiye yansıması ise oldukça yüksek fiyatlarla gübre alımı olarak olumsuz olmuştur.  

 

Kasım 2002 tarihinde 136 dolar/1000 m³ dolayında fiyatla tekrar doğalgaz alımı yapılarak üretime yeniden başlanmıştır.

 

İGSAŞ 2002 yılında 20.5 Trilyon TL kâr etmiştir.( 13 milyon dolar) 

ÜRETİM DURUMU: 

365 bin ton/yıl amonyak

540 bin ton/yıl üre

68.500 ton/yıl kompoze gübre

70 bin ton/yıl stok üreye sahiptir.  

GAYRİ MENKULLERİ: 

İskenderun’da 8.360 m² depo

Adana’da      60.000 m² depo

Yarımca’da   30.000 m² arsa 

10 Adet dublex, 4 adet 13 katlı binaların yer aldığı 94.000 m²’lik arsaya ve  50 milyon dolar değerinde  bir limana sahiptir.  

Yeniden yapılması durumunda bedeli 500 milyon dolardır. 

Sigorta bedeli ise 110 milyon dolardır.  

 

İSTİHDAM DURUMU 

Kapsamiçi                   352

Müteahhit İşçi              204

Kapsamdışı                  78

Güvenlik Görevlisi        55 olmak üzere toplam 689 personel istihdam edilmektedir.  

 

KAYIKÇI KAVGASINA DÖNÜŞEN İHALE 

 

Özelleştirilmek üzere tekrar ihaleye çıkarılmış olan İGSAŞ’ta, görüşmeler devam ederken 27 Ocak 2003 tarihinde iptal edilen ilk satış sırasında olduğu gibi doğalgaz, BOTAŞ tarafından  yine kesilerek üretim durdurulmuştur. İGSAŞ Genel Müdürü ve Hükümet yetkililerinin arasında kayıkçı kavgasına dönüşen bu ihale ile İGSAŞ’ta üretimin durdurulması, kurumun değerinin altında satışına yol açacaktır. 

Oysa bu tesislerin duruşu 50 bin dolar, devreye girişi ise 250 bin dolar gibi maliyet getirmektedir. 

 

İHALE OPERASYONLARINDA SENARYO HEP AYNI ANCAK, DEĞİŞEN TEK AKTÖR HÜKÜMETLER OLMAKTADIR. 

 

İGSAŞ’ın özelleştirilmesine ilişkin 2000 yılında yapılan ihale sırasında da doğalgazı kesilerek üretimi durdurulmuş, ve aynı sermaye gurubuna, hemen hemen aynı değerde satış yapılmıştır. Bugün ise, yine benzer bir durum söz konusudur. 57.Hükümetin yerinde, 58.Hükümet bulunmaktadır ancak uygulamada aynı yaklaşım söz konusudur.  

Bu operasyona yönelik olarak Hükümet, aşağıdaki sorularımızı “açıklıkla” yanıtlamak durumundadır.  

*BOTAŞ’ın Türkiye’ye yaklaşık 154 dolara mâl olan doğalgazı, bazı doğalgaz dönüşüm santrallerine ve otoprodüktör gruplarına 90-110 dolar  gibi maliyetin altında ve seramik üreticilerine indirimli fiyatlarla doğalgaz verdiği kamuoyunda sürekli tartışılmaktadır.  

*Hükümet, bazı özel kesim sermaye gruplarına yaptığı doğalgaz indirimlerinden doğan maliyeti, kamu işletmelerine ve halka uyguladığı yüksek fiyatlarla mı karşılamaktadır? 

*Bu anlamda açıklık ve şeffaflığa önem verdiklerini, yolsuzluklarla mücadele edeceğini vaat eden hükümet bu kuruluşlarla yapılan 15-20 yıllık gibi uzun süreli satış sözleşmelerini açıklamalıdır.  

*İGSAŞ örneğinde ise, değerinin onda birine satışı düşünülen İGSAŞ’ın özelleştirildikten sonra yeni sahiplerinin zarar etmemesi için düşük fiyatla doğalgaz arzı mı yapılacaktır? Yani kamu kesiminden esirgenen destek özel kuruluşlara mı verilecektir?Aksi durumda, öncelikli amacı kâr olan özel kesimin, zarar edeceği bir kuruluşa neden talip olduğu sorusu yanıtsız kalmaktadır.  

*450-500 milyon dolar değerindeki bu kuruluşun onda bir değer ile satışı sonrasında üretimden vazgeçilerek İGSAŞ’ın mal ve varlıklarının satışı ile gelir mi elde edilecektir.? Böylece gübre piyasası ithalat yoluyla bu kuruluşun denetimine mi geçecektir.? 

*Bugün İGSAŞ’ın sağladığı üretim, istihdam, katma değer, döviz tasarrufu “özelleştirme histerisi”’ne feda mı edilmektedir? 

 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.   

                                                                                              Merkez Yönetim Kurulu Adına 

                                                                                                          Mustafa Öztaşkın

                                                                                                              Genel Başkan