Basın Bülteni... Basın Bülteni... Basın Bülteni

3 Şubat 2011

 

 

BERİCAP DİRENİŞİNİN 41. GÜNÜNDE GEBZE BÖLGESİNDEKİ İŞÇİLER, EMEKÇİLER

FABRİKA ÖNÜNÜ MİTİNG ALANINA ÇEVİREREK ALMAN FİRMASINI PROTESTO ETTİLER...

 

Bericap'a tepkiler çığ gibi; böyle yabancı sermaye olmaz olsun...

 

Bericap direnişinin 41. gününde, Gebze bölgesindeki işçiler, emekçiler Gebze Sendikalar Birliği öncülüğünde fabrika önünde toplanarak, kitlesel basın açıklamasıyla Alman firması Bericap'ı protesto ettiler, Bericap işverenini uygulamalarından  dolayı kınadılar.  Çok uluslu Alman firması Bericap Kapak Sanayi, fabrikada örgütlenen ve  2010 yılı başında toplu iş sözleşmesi imzalayan Petrol-İş'i  bir türlü kabullenememiş,  sendikasızlaştırma politikasını uygulamaya koymuştu. Bericap işçileri ise bu uygulamalara tepki gösterince işveren, 23 Aralık'ta dört işçiyi tazminatsız olarak işten çıkarmıştı. İşten atılan arkadaşlarına sahip çıkan ve Bericap işverenine sert tepki gösteren, sendikasızlaştırma politikalarını protesto eden 88 işçi de daha sonra tazminatsız olarak işten çıkartılmış ve fabrika önünde direniş başlatılmıştı. İşçilerin fabrika önünde direniş çadırı kurmalarına dahi tahammül edemeyen Bericap işvereni, direniş çadırlarını da söktürdü. Ardından kalın brandalarla fabrikanın çevresine utanç duvarı çekti. Direnişin 41. gününde fabrika önünde yapılan protesto eylemine Gebze Sendikalar Birliği'ne bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK - Birleşik Metal - İş Sendikası'na üye işçiler, Hak-İş'e bağlı Çelik-İş'te örgütlü işçiler, Tezkoop-İş üyesi işçiler, Tersane İşçileri Birliği, Uluslararası İşçi Dayanışma Derneği üyeleri, siyasi parti temsilcileri, çağdaş hukukçular, Gebze şubemizde örgütlü Petrol-İş üyesi işçiler, sendikamızın merkez yönetim kurulu üyeleri, işyeri temsilcileri ve diğer fabrikalardan gelen işçiler katıldı. Bericap fabrikası önünü miting alanına çeviren işçilere, direnişte gelinen süreçle ilgili açıklama yapan Gebze Şube Başkanımız Süleyman Akyüz ve Gebze Sendikalar Birliği Dönem Başkanı, Hak-İş'e bağlı Çelik-İş'in Gebze Şube Başkanı Şerafettin Koç birer konuşma yaptı.

 

Taleplerimiz karşılanırsa hemen iş başı yaparız

Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın Bericap direnişinin 41. gününde, fabrika önünde yaptığı açıklamada, “41 gündür burada ekmek ve onur mücadelesi veriyoruz.  Bu eylemi ne için yapıyoruz? Bir kez daha tekrarlayalım. Biz üç şey istiyoruz. Bir;  bütün atılan arkadaşlarımızın işe geri alınmasını istiyoruz. İki; özellikle üretimde müteahhit ve taşeron istemiyoruz. Üçüncüsü de içeride sendika üyesi olmayanlar var. TİS kapsamında olup da sendika üyesi olmayan bütün işçilerin sendikaya üye olmasını istiyoruz. Onlar üzerinde psikolojik baskının sona erdirilmesini istiyoruz. İşverenlerin sendika üyesi olmayanlara karşı ayrımcı politikalara son vermesini istiyoruz. Bu taleplerimiz gerçekleştirdiği takdirde derhal, hemen işbaşı yaparız. Ama bu taleplerimiz gerçekleşmediği takdirde direnişimizi ilk günkü kararlılığımızla sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız” dedi.

 

Bericap işveren yetkilileri ile bir görüşme yaptıklarını, ancak işverenin Bericap işçisinin taleplerini dikkate almadığını belirten Öztaşkın,”Bize hala tehditkar bir şekilde yaklaşmaya devam ediyorlar. Neymiş; fabrikayı kapatırlarmış. Neymiş; fabrikayı buradan taşırlarmış. Kapatırsan kapat, taşırsan taşı. Hep kendinizi haklı, işçiyi haksız görüyorsunuz. Bir kere de bu işçinin ne dediğine kulak verin. Bakıyorum fabrikanın duvarlarına brandalar çekilmiş. Utanç duvarı yapmışlar. Bu duvarla mı bizi korkutacaksınız? Biz o duvarları da aşmasını biliriz” dedi.

 

Yabancı sermayenin bekçiliğini yapmayın

Çadırların sökülmesi nedeniyle  Bericap işverenine sert tepki gösteren ve emniyet güçlerinin tutumunu da eleştiren Öztaşkın şöyle devam etti:  “41 gündür buradayız. Meşru olmayan ne yaptık ki?  Ekmeğimizi istiyoruz. Kış günü çocuklarımıza ekmek götürmek istiyoruz. Bundan daha vicdani bir şey olabilir mi? Bundan daha meşru bir hak, bir mücadele olabilir mi? Biz bunun için direnirken, bu soğukta, bu kışta çadırsız bırakılıyoruz. Çadırımız sökülüyor. Neden bizim çadırımız yıkılıyor?  Emniyet güçlerimiz vatandaşın güvenliğini ve emniyetini sağlamakla yükümlüdür. Emniyet güçlerinin görevi işvereni korumak değil, halkı korumaktır.”  Hiç kimsenin bu ülkede yabancı sermayenin bekçiliğini yapmaya kalkmaması gerektiğini belirten Öztaşkın sözlerini şöyle tamamladı: “Elbette sermayenin yerlisi, yabancısı bizi çok ilgilendirmiyor. Ama bir yerde de kendi ülkenizi, kendi ülkenizdeki insanları da düşünmek durumundasınız. Gelmişler, buraya fabrikayı kurmuşlar, bizleri iliklerimize kadar sömürmeleri, kar transferlerini ülkelerine yapmaları yetmiyormuş gibi bir de işimizi, ekmeğimizi elimizden almaya çalışıyorlar. Onun için kimse sermayenin bekçiliğini, özellikle yabancı sermayenin bekçiliğini yapmaya kalkmasın. Biz örgütlü bir gücüz. Tek başımıza da değiliz. Sadece Bericap'a karşı değil, bütün Alman firmalarına karşı gerekirse çeşitli kampanyalar yürüteceğiz. Bu mücadele sadece Bericap'ın önünde sürmeyecek elbette. Elimizde hangi güç, hangi olanak varsa hepsi kullanılacak. Bu ulusal düzeyde de uluslar arası düzeyde de kullanılacak. Her türlü siyasi, ekonomik güç, diplomasi ne varsa bunlar yapılacak. Uluslararası dayanışmayı her geçen gün büyüterek, yükselterek devam ettireceğiz. “

 

Akyüz: Bu mücadele sendikalı olarak çalışma mücadelesidir

Direnişin 41. gününü değerlendiren Gebze Şube Başkanımız Süleyman Akyüz de şunları söyledi:

“Bericap işçisi işini ve sendikasını istiyor. Bunun için eylemdedir, bunun için mücadele ediyor. İçeri girene kadar da bu mücadeleyi vermeye devam edecektir. Bu mücadelenin başarıya ulaşması hepimizin elindedir: Bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz. Burada verilen mücadele sadece Bericap işçisinin mücadelesi değildir, bir örgütlülük mücadelesidir, sendikalı olarak çalışma mücadelesidir. O yüzden bunu bütün işyerlerimiz, bütün sendikalar örnek almalıdır. Bu mücadele, emsali görülmemiş bir mücadele örneğidir. Yıllarını bu işletmeye vermiş, kıdem ve ihbar tazminatlarını gözardı etmiş ve sadece dört arkadaşını değil, sendikasının bayrağını bu işyerinde dalgalandırmak adına kapıya çıkan Bericap işçisi 41 gündür mücadele ediyor. Bu tür mücadeleler verilirse ancak başarıya ulaşabiliriz.” 

 

Bericap işçisi kaybederse Gebze'deki, Türkiye'deki tüm işçiler kaybedecek

Gebze Sendikalar Birliği Dönem Başkanı, Hak-İş'e bağlı Çelik-İş'in Gebze Şube Başkanı Şerafettin Koç da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “GSB Türkiye'de yaşayan en önemli dinamiklerden bir tanesi olduğunu bugün burada ispat ediyor. İşten atılan arkadaşlarıyla dayanışmak için buraya gelen tüm emekçi kardeşlerim biliyorlar ki Bericap işçisi kaybederse Gebze'deki, Türkiye'deki tüm işçiler kaybedecektir. Bericap işçisi mücadele ederken GSB de elbette onların yanında olmak zorunda. Biz GSB'yi oluşturan tüm konfederasyonlara bağlı sendikalar olarak, Bericap işçisinin yanında olduğumuzu buradan bildiriyoruz. Bugün kitlesel kitlesel olarak desteğimizi sunuyoruz. GSB olarak yaptığımız değerlendirmelerde Bericap işçisi ile ekonomik, politik, duygusal anlamda birlikte olmayı önümüze hedef olarak koyduk. Bugünden sonra da Bericap işçisi GSB tarafından yalnız bırakılmayacaktır. Bericap işçisi ile dayanışmak adına ekmeğimizi onlarla paylaşıyoruz. GSB olarak işyerlerinde çalışan arkadaşlarımızın dayanışmasıyla Bericap işçisinin öğle yemeklerini karşılayarak ekmeğimizi paylaştığımızı sembolik olarak onlara göstermek istiyoruz. Bu mücadele devam ettiği sürece GSB olarak işyerlerimizde dayanışmayı sürdüreceğiz. Gerekirse onların hak kayıplarını telafi etmek adına ekonomik yardım da toplayacağız.

 

Protesto eylemi ve kitlesel basın açıklaması sırasında işçiler konuşmalar arasında sık sık sloganlar atarak işverene karşı tepkilerini dile getirdiler. Konuşmalar boyunca işçiler, sürekli olarak, “Direne direne kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Yaşasın sınıf dayanışması”,”Yılgınlık  yok, direniş var.” “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Bericap işçisi yalnız değildir”,”Birleşe birleşe kazanacağız”, “İş ekmek yoksa barış da yok”, “Sendika hakkımız engellenemez”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Susma haykır, sendika hakkın” “Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz”, “Mısır'dan kaçtı, Türkiye'den kaçamaz”, “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “İş ekmek yoksa huzur da yok” “Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz”, “Soğuktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz.” “Yan gelip yatmadık, Bericap'ı satmadık” “Onursuz insan işçi olamaz.” “Taşeron köle istemiyoruz.” “İnadına sendika, inadına Petrol-İş” sloganlarını attılar.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

PETROL-İŞ SENDİKASI

MERKEZ YÖNETİM KURULU