PETROL ÜRÜNLERİ DAĞITIM SEKTÖRÜ VE POAŞ

Giriş

 

Ham petrol ve petrol ürünleri, doğrudan tüketiciler tarafından tüketildikleri ve ikamesi zor olan “ara ürünler” olarak kullanıldıklarından dolayı stratejik nitelikli ürünlerdir.

 

Petrol ürünleri pazarlama zinciri; rafineri, dağıtım, ana dağıtım şirketi-bayi ve nihai tüketiciler biçimindedir.

 

Rafinerilerde üretilen veya ithal edilen petrol ürünleri; benzin, gazyağı, jet yakıtı, fuel-oil, kalorifer yakıtı, motorin gibi akaryakıt grubunun pazarlanması, ana dağıtım kuruluşları ve bayilik teşkilatları aracılığıyla yapılmaktadır.

 

1-TÜRKİYE’DE PETROL ÜRÜNLERİ DAĞITIM SEKTÖRÜ

 

Türkiye’de 1940 yılına kadar petrol ürünleri(akaryakıt ürünleri) yerli ve yabancı özel şirketler tarafından pazarlanmıştır.(Sekoni, Stenau, Raman, Naft-Sendikat, Shell gibi)

 

1941 yılından itibaren kurulan Petrol Ofisi A.Ş.(POAŞ) , Opet, Turkuaz, Pet-line, Tu-ta, Selyak, Aytemiz, Bölünmez Petrolcülük A.Ş. gibi yerli, Shell, BP yabancı, Total-Elf, Turcas ise ortak sermayeli şirketlerdir.

 

a)      Sektörün yapısı

 

Yıllara Göre Akaryakıt Dağıtım Şirketleri Sayısı

Çizelge-1

 

Yıllar

Şirket Sayısı

2000

14

2001

17

2002

19

2003

26

2004

28

2005

51

            Kaynak: PİGM

 

 

2000 yılında toplam 14 ana dağıtım şirketi faaliyet yürütmekte iken sektörün serbestleştirilmesi ile birlikte bu sayı, 50’nin üzerine çıkmıştır. Ancak faal durumda 21 ana dağıtım şirketinden söz edilebilir.

 

Petrol ürünlerine olan talep sürekli arttığından depolama tesislerinin bölgesel ve sektörel talebi karşılayacak ve güvenli stok düzeylerini sağlayacak kapasitede kurulması gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

Şirketlerin Depolama Kapasitesindeki Payları

Çizelge-2

 

Şirketler

Toplam Kapasite İçindeki Pay (%)

Tüpraş

50.2

Poaş

15.0

Total-Elf

8.0

Opet

5.0

Delta

4.0

Çekisan

3.0

Aytemiz

3.0

Shell

2.0

Diğerleri

12.0

Toplam

100.0

                                   Kaynak:PİGM

 

Türkiye, toplam 5.024 bin m³ petrol ürünleri depolama kapasitesine sahiptir. Bunun 2.688 bin m³’ü Tüpraş’a,  2336 bin m³’ü özel dağıtım şirketlerine aittir. Tüpraş, Türkiye’deki toplam depolama kapasitesinin %50,2’sine sahiptir. Bunu %15 oranı ile PAOŞ, %8 ile Total-Elf,  %5 ile Total ve diğerleri izlemektedir.

 

Petrol sektörü faaliyetlerini düzenleyen 1954 tarih ve 6326 sayılı Petrol Yasası’na göre; Ana dağıtım şirketleri satışa sunacakları akaryakıt ürünlerinin %60’ını yurtiçinde yerleşik rafinerilerden almak zorundadır.  Ancak 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5015 sayılı Petrol Piyasası Yasası’na göre zorunluluk şartı kalmış olup, ithalat ve ihracat serbest hale gelmiştir.

 

Tüpraş Ürün Satışlarının Dağıtım Şirketlerine Göre Dağılımı

Çizelge-3

 

Şirketler

Şirket Payı

(%)

POAŞ

42.5

BP

12.4

Shell

12.0

Opet

8.8

Turcas

6.0

Total

5.9

Aytemiz

4.0

Diğerleri

8.4

Toplam

100.0

                        Kaynak:Tüpraş (2000)

 

Petrol Piyasası Yasası’nın yürürlüğe girmesinden önceki dönemde Tüpraş’ın petrol ürünleri satışlarında, POAŞ %42,5’lik payla birinci sırada yer almaktadır. Bunu BP, Shell, Opet, Turcas, Total, Aytemiz ve küçük oranlarda da diğer şirketler izlemiştir.

 

Akaryakıt ürünleri tüketicilere, ana dağıtım şirketlerinin bayilikleri ve doğrudan olmak üzere iki yolla ulaştırılmaktadır. Ana dağıtım şirketlerinin markasını taşıyan 10 bin istasyon yanında hiçbir markaya sahip olmayan “beyaz bayraklı istasyon” sayısı ise 2 bin dolayındadır.

 

POAŞ 3504 tane istasyonu ile %29,2 paya sahiptir. Bunu BP, Turcas, Shell, Opet ve diğerleri izlemektedir.

 

Türkiye’de istasyon yatırımını bayiler yapmaktadır. AB ülkelerinde olduğu gibi ana dağıtım şirketine bağlı olması gereken bayi, istasyonun arsasını bularak ruhsatını aldıktan sonra dağıtım şirketinden kredi alarak yatırım yapmaktadır. Ancak bayi sözleşmeli çalıştığı şirket yerine, başka bir dağıtım şirketinden petrol ürünü alarak bağlı olduğu şirketi zarara sokabilmektedir. Yeni düzenleme ile bu durum engellenmektedir. Ayrıca, ana dağıtım şirketleri doğrudan istasyon kurabilmektedir.

 

Diğer yandan, rafinerilerde ham petrol distilasyonu sırasında ara ünitelerde en hafif fraksiyon ürünü olarak üretilen sıvılaştırılmış Petrol Gazı (LPG), Türkiye’de 1960’lardan itibaren mutfaklarda kullanılmaktadır.

 

LPG, sübvansiyon uygulanan tek petrol ürünüdür. Son yıllarda sanayide enerji üretimi, ısınma ve benzinli araçlarda otogaz olarak yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.

 

Ülkemizde %75’i ithal edilmektedir. 45 tane şirket tarafından tüketiciye sunulmaktadır.

 

Aygaz, %33 oranı ile pazarda ilk sırada yer almaktadır. Bunu  Tüpgaz, Mogaz ve diğerleri izlemektedir.

 

b)      Pazar Büyüklüğü

 

2004 yılında Türkiye’de akaryakıt ve LPG Pazar hacmi, 27.8 milyar dolar(37.3 katrilyon TL) değerine ulaşmıştır.

 

Bu değer, 2004 yılı bütçesinin %26,48’ni oluşturmaktadır. Petrol ürünleri sektöründen toplam 16,5 milyar dolar (21,3 katrilyon TL) vergi geliri sağlanmıştır. 2004 yılı toplam vergi gelirlerinin %24,59’u petrol ürünleri satışından sağlanan vergilerden elde edilmiştir.

 

c)      Ürün Tüketimi ve Pazar Gelişimi

 

Yıllara Göre Akaryakıt Ürün Tüketimi

Çizelge-4

                                                                                                                                

Yıllar

Ürünler (bin m3)

Benzin

Motorin

2000

49.000

10.300

2001

42.000

10.200

2002

41.000

10.900

2003

38.000

11.500

2004

37.000

12.800

         Kaynak:PİGM

 

2000 yılında 49 milyon m³ olan benzin tüketimi, her yıl düşerek 2004 yılında 37 milyon m³ olmuştur. Motorin tüketimi ise, tersine her yıl artarak 2004 yılında 12.8 milyon tona yükselmiştir.

 

Akaryakıt Ürünlerinin Pazar Payı

Çizelge-5

 

Ürünler

Pay (%)

Motorin

60

Fuel Oil-6

21

95 Oktan Kurşunsuz Benzin

10

Süper Benzin

4

Kalorifer Yakıtı

4

98 Oktan Kurşunsuz Benzin

1

Toplam

100

                                     Kaynak:Petder

 

2004 yılında akaryakıt ürünleri pazarında motorin, %60 pay ile ilk sırada, fuel oil-6 ikinci sırada, %10 ile 95 oktan kurşunsuz benzin, %4 ile süper benzin ve kalorifer yakıtı, %1 ile ise 98 oktan kurşunsuz benzin izlemektedir.

 

Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketlerinin Pazar Payları

Çizelge-6

 

Şirket

Pay (%)

POAŞ

34.0

Shell

16.5

BP

15.6

Opet

9.7

Türk Petrol

7.8

Total-Elf

7.2

Diğerleri

9.2

Toplam

100.0

                  Kaynak:Petder

 

İlk altı dağıtım şirketi akaryakıt ürünleri pazarının toplam, %90,8’ine, diğerleri ise ancak

%9,2’sine sahiptir.Türkiye madeni yağ pazar hacmi; 450 bin ton miktara ulaşmıştır.

 

d)      Sektörün Yapısal Sorunları

 

Kaçak akaryakıt kullanımı; ülkemize kaçak akaryakıt dört yolla girmektedir.

 

 

Ülkemiz, kaçak akaryakıt girişi ile her yıl doğrudan 2-2,5 milyar dolar değerinde vergi kaybına uğramaktadır.

 

Bu durumdan, dolaylı olarak tüketici ve standart dışı yakıt kullanan araçlar da zarar görmektedir. Ayrıca kaçak akaryakıt, sektörde haksız rekabete yol açmaktadır.

 

Yüksek Vergi Oranları

 

Akaryakıt Fiyat Bileşimi (%)

Çizelge-7

 

Ürünler

ÖTV

Rafineri

KDV

Dağıtım

95 Oktan Benzin (1.86 $ lt)

57,2

18,5

13,6

9,0

Motorin(1.44 $/lt)

45,4

29,4

13,6

11,6

      Kaynak:Petder

 

Akaryakıt ürünlerinden 95 oktan benzin’in fiyat yapısı %57,2 ÖTV, %18,5 rafineri, %13,6’sı KDV ve %9’u dağıtımdan oluşmaktadır. Motorin fiyatında ise %59’u ÖTV ve KDV’den oluşmaktadır.

 

Fiyat oluşumunda ÖTV ve KDV toplamı %71 ile %60 arasındadır.

 

Ülkelere Göre Akaryakıt Ürününden Alınan Vergiler

Çizelge-8

 

Ülkeler

Benzin

Motorin

Türkiye

810

490

İngiltere

750

750

Hollanda

620

625

Almanya

660

475

Fransa

590

400

İtalya

550

410

İspanya

400

250

Yunanistan

309

25

AB minimum

359

302

                  Kaynak:Petder

 

Türkiye’de benzinden alınan vergi miktarı açısından AB ülkeleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Motorinden alınan vergi miktarı ise İngiltere ve Hollanda’dan sonra gelmektedir.

 

AB ülkelerinde minimum vergi miktarı ürünlere göre; K.Benzinden alınan vergi 359 Euro/lt, motorinden ise 302 €/1000 lt’dir.

 

Türkiye’de akaryakıt ürünlerinden alınan vergi oranının oldukça yüksek olduğu görülmektedir.

 

 

 

 

 

Standartlar ve Uyum Sorunu

 

Yakıt Kalitesi; Benzin ve Motorin

 

 

 

Maksimum Limit

 

AB Direktifleri

98/70/EC

2003/17/EC

 

TÜRKİYE

Çevre Bakanlığı Yönetmeliği

 

 

KÜKÜRT

50 ppm

01.01.2005

01.01.2007

İzin verilen 10 ppm

01.01.2005

01.01.2007

Sorunlu 10 ppm

01.01.2009

01.01.2009

KURŞUN

KURŞUNSUZ

01.01.2000

01.01.2006

 

 

AB Çevre Mevzuatına göre, 01.01.2005 tarihinden itibaren 10 ppm kükürt içeren motorin üretimine ve satışına izin verilirken, 01.01.2009 tarihinden itibaren ise motorindeki kükürt miktarının, 10 ppm düzeyinde olması zorunlu olmaktadır.

 

Türkiye’de de çevre mevzuatına göre, 01.01.2006 tarihine kadar kurşunsuz benzin üretimi ve satışı zorunlu hale gelmektedir.

 

Petrol Piyasası Yasası

 

Petrol Piyasası Yasası’na göre;

 

-         Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, piyasa faaliyetlerinin düzenlenmesi, lisanslandırma, denetim/kontrol ve faaliyetleri durdurma yetkilerine sahiptir.

-         Akaryakıt ve madeni yağ şirketleri, rafineriler, depolama, ihrakiye, dağıtıcılar, bayiler ve serbest kullanıcılar, faaliyetlerini yürütmek için lisans almak zorundadırlar.

-         Fiyatlar, en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa koşullarına göre oluşmaktadır. Lisans sahipleri tavan fiyatı belirlemektedirler.

-         Rafineri, dağıtıcı ve ihrakiye lisansına sahip olanlar, ham petrol ve akaryakıt ithalatı yapabilmektedirler.

-         Ana dağıtım şirketi ve bayi arasında tek elden sözleşme yapılacaktır. Bayiler, sadece bağlı oldukları dağıtım şirketinin ürünlerini pazarlamak zorundadır.

-         Günlük ortalama kullanım içindeki net ithalatın 90 günlük karşılığı kadar “Ulusal Petrol Stoğu” bulundurulacaktır. Dağıtıcılar, 20 gün, serbest tüketiciler 15 gün ve rafineriler geriye kalan 55 günlük miktar kadar stok bulundurmak durumundadır.

-         Yurtiçinde piyasaya sürülecek akaryakıta ve rafinerilerde, ithalat yapılan gümrüklerdeki petrol ürünlerine “Ulusal Marker” yükümlülüğü getirilmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

II. PETROL OFİSİ A.Ş. (POAŞ)

 

1940 yılına kadar Türkiye’de petrol ürünleri ticareti; Sekoni, Vakum, Stenau, Ramana, Shell ve Naft-Sendikat şirketlerinininin kontrolü altındadır. Bu tarihten sonra, Naft-Sendikat, Sovyetler Birliği’nin politika değişikliğine bağlı olarak faaliyetini durdurmuştur. Tesisleri ise Türk Ticaret Bankası ve İstanbul Belediyesi’nin ortak şirketi olan Petrol Limited Şirketi tarafından satın alınmıştır.

 

1) POAŞ’ın Kuruluşu ve Yasal Konumundaki Gelişmeler

 

Petrol Ofisi, 18.01.1940 tarih ve 3780 sayılı Milli Korunma Kanunu’nun 6. maddesi ve 5. fıkrasındaki yer alan “Halk ve milli müdafaa ihtiyaçlarını temine, matuf bilumum ticari ve sınai mamulleri ifa etmek ve hükümet tarafından bu konudaki selahiyetler dairesinde verilecek diğer işleri görmek üzere İcra Vekilleri Heyeti Kararıyla hükmü şahsiyete haiz müesseseler ihdas olunabilir” hükmüne dayalı olarak 18.12.1941 yılında 2,5 milyon TL sermaye ile kurulmuştur.

 

Daha sonra Petrol Limited şirketini satın almıştır.

 

Askeri ikmal ve NATO Tesisleri (ANT) Hizmetleri

 

NATO alt yapı programı gereği, Türkiye’de inşa edilmiş bulunan akaryakıt boru hatları, depolama tesisleri, pompa istasyonları, hava meydanları ve petrol, yakıt ve yağlayıcıları (POL) tesislerinin; işletme, bakım ve korunması Bakanlar Kurulu Kararı ile Petrol Ofisi’ne verilmiştir. Petrol Ofisi’nin buradaki görevi TSK ve NATO’ya kâr amacı gütmeden ikmal ve bakım hizmeti sunmaktır.

 

POAŞ, kendisine verilen bu görevi yerine getirmek, barışta ve savaşta TSK ve NATO kuvvetlerinin akaryakıt gereksinimini karşılamak üzere ANT İşletme Başkanlığı’nı kurmuştur.

 

ANT içinde yürütülen işler; askeri petrol ürünlerinin ikmali, NATO’ya ait petrol boru hatları ve diğer NATO tesislerinin bakım ve işletmesi, askeri havalimanlarındaki akaryakıt tesislerinin bakım ve işletmesini kapsamaktadır.

 

Ayrıca MSB’nin sivil akaryakıt ürünü ihtiyacı da cari satış fiyatları üzerinden POAŞ tarafından karşılanmakta idi. ANT hizmetleri, POAŞ ve MSB arasında her yıl imzalanan protokoller çerçevesinde yürütülmektedir.

 

ANT, Türkiye çapında işletme müdürlükleri olarak örgütlenmiştir. Bunlar; Malatya-ANT Doğu Bölge Müdürlüğü, Eskişehir ANT Batı Bölge Müdürlüğü’dür.

 

Burada hem askeri hem de sivil amaçlı kullanılan tesisler bulunmaktadır.

 

POAŞ’ın İzmit rafinerisinden ürün taşımacılığında kullandığı NATO Batı Boru Hattı, NATO’nun mülkiyetindedir.

 

POAŞ; NATO Petrol Boru Hattını ve dolayısıyla İzmit Rafinerisini doğrudan Atatürk Havaalanındaki Jet-A1 depolama tesislerine ve Haramidere’den gelen bir boru hattını, NATO boru hattına bağlayan iki yan boru hattına sahiptir.

 

Ayrıca POAŞ, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na ait 15 sivil deponun kullanım hakkına sahiptir. Bütün bu üniteler ise, NATO’nun mülkiyetindeki petrol boru hatları üzerinde bulunmaktadır.

 

Kısaca boru hatları, askeri ve sivil amaçlı olarak birlikte kullanılmaktadır.

 

POAŞ’ın özelleştirilmesinden sonra 05.04.2001 tarih ve 4636 sayılı “Milli Savunma Başkanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO ve Pol Tesisleri İşletme Başkanlığı’nın Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’a  dayalı olarak ANT, POAŞ’tan ayrılarak, MSB’na bağlı bir kamu tüzel kişiliği haline gelmiştir.

 

ANT’de, 1236’sı Petrol-İş üyesi işçi ve 1053’ü sözleşmeli personel olmak üzere toplam 2289 çalışan bulunmakta idi. POAŞ’tan ayrıldıktan sonra buradaki sendikal örgütlülük, Petrol-İş Sendikası’ndan Harb-İş Sendikası’na geçmiştir.

 

-         POAŞ, 1983 yılında özelleştirmeye hazırlanmak amacıyla Anonim Şirket statüsüne geçirilmiştir.

-         05.09.1990 yılında özelleştirme kapsamına alınmıştır.

-         09.04.1999 tarih ve 99/22 sayılı ÖYK Kararı ile özelleştirme programına alınmıştır.

-         21.04.2000 tarih ve 2000/37 sayılı ÖYK kararı ile, %51’lik kamu payının “blok satış” yöntemiyle Türkiye İş Bankası-Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. Ortak Girişim Grubu’na, 1.260 milyon dolar bedelle devredilmesine karar verilmiştir.

-         21.07.2000 tarihinde imzalanan satış sözleşmesi ile POAŞ’ın, %51 oranındaki B grubu hisseleri, İş-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.’ye devredilmiştir.

-         POAŞ’ın Ana Sözleşmesine göre C grubu hisse imtiyazlı hisse (Altın hisse) olup, C grubuna ana sözleşmesinin 14. maddesinde tanınan imtiyazlı haklar, şirket sermayesindeki kamu payının %50’nin altına düşmesinden itibaren yürürlüğe girmiştir.

 

C Grubu Hisseye tanınan imtiyazlı haklar;

 

 

C grubundan seçilen üyenin olumlu oy kullanmasına bağlıdır.

 

2) POAŞ’ın Faaliyetleri

 

POAŞ’ın ana görevi; rafinerilerden aldığı akaryakıtı ve ürettiği madeni yağ ile gresi taşımak ve pazarlamaktır. Satışlar, resmi kurumlara ve sözleşmeli müşterilere doğrudan, diğer tüketicilere ise bayiler aracılığıyla yapılmaktadır.

 

 

 

a)      Taşımacılık

 

POAŞ’ın rafinerilerden satın aldığı akaryakıt, bölge ve depolara deniz yolu, demiryolu, karayolu ve boru hatlarıyla taşınmaktadır. POAŞ, kendi ünitelerine taşımanın yanı sıra kendi bayilerine de doğrudan dağıtım için Tüpraş rafinerilerinden ürün satın almaktadır.

 

Şirket, toplam kapasitesi 20.500 Dwt olan 3 gemiye sahiptir.

 

b)      İkmal Hizmetleri

 

POAŞ, İstanbul ve Antalya hava limanları ağırlıklı olmak üzere 26 hava ikmal ünitesine hizmet vermektedir. Jet-A1 satışlarında %80 pazar payı ile hakim konumdadır.

 

Şirket doğrudan ya da liman bayileri aracılığıyla yerli ve yabancı bandralı gemilerin yakıt ihtiyacını karşılamaktadır.

 

c)      Üretim

 

Madeni yağ ve gres üreten POAŞ’ın 100 bin ton/yıl kapasiteli İzmit Madeni Yağ Tesisleri, Türkiye’nin madeni yağ ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılamaktadır.

 

Aynı zamanda İzmit’te 10 bin ton/yıl kapasiteli Gres Üretim Tesislerine ve İzmir/Aliağa’daki

60 bin ton/yıl kapasiteli Madeni Yağ Harmanlama Tesislerine sahip olan POAŞ, toplam 70 bin ton kapasite ile Türkiye’nin en büyük kuruluşu konumundadır.

 

2004 yılında 107,8 bin ton madeni yağ satışı gerçekleştirmiştir.

 

 

d)      Yatırımlar

 

POAŞ, petrol ürünleri dağıtım ve pazarlaması yapan bir kuruluş olduğundan, yatırımları da bu fonksiyonların yürütülmesine ilişkin tamamlama ve tevsii yatırımları niteliğindedir.

 

Özelleştirme öncesi dönemde; gerek yatırımların niteliğinde gerekse coğrafi bölge açısından hiçbir ayırım yapılmadan, ihtiyaçlar doğrultusunda yatırım yapılmakta iken özelleştirme sonrasında, yatırımların niteliğinde ve coğrafi olarak gelişmiş ve kârlılığı yüksek batı bölgelerinin seçilmesi açısından önemli değişiklikler olmuştur.

 

Hemen hemen hepsi gelişmiş bölgelerde olmak üzere, 14 adet akaryakıt depolama tesisi için %100 yatırım indiriminden yararlanılarak teşvik alınmıştır. 20 kent merkezindeki               400 istasyon mekansal olarak yenilenmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

e)      Dağıtım ve Pazarlama

 

Özelleştirme Öncesi ve Sonrasındaki Bayi Sayıları ve Payı

Çizelge-9

 

Dönem

Bayi Sayısı

Toplamdaki Payı (%)

Özelleştirmeden önce

5259

60.8

Özelleştirmeden sonra

4000

33.4

                   Kaynak:POAŞ

 

Türkiye’de ana dağıtım şirketleri içinde POAŞ’ın toplam bayi sayısındaki payı, özelleştirme öncesindeki dönemde %61 iken özelleştirme sonrasında bu pay, %33.4’e düşmüştür.

 

POAŞ, kamu mülkiyetinde faaliyetlerini yürütürken Karadeniz, Doğu ve Güney Doğu Anadolu illerinde, %81 pazar payına sahip idi. Özel dağıtım şirketlerinin bu illerdeki payı ancak %19 dolayında idi.

 

Söz konusu kırsal alanın petrol ürünlerine ucuz ve kolay ulaşabilmesi için, bu bölgelerdeki bayi/istasyonların sınırlandırılması ya da kapatılmaması şartı Ana Sözleşmede altın hisse ile düzenlenmiş olmasına karşın, çoğunluğu bu bölgelerden olmak üzere 1259 bayi kapatılmıştır. (Özelleştirmeden sonraki ilk yılda)

 

Petrol Ürünleri Pazar Paylarındaki Gelişmeler

Çizelge-10

 

 

Dönem

Ürünler (%)

Beyaz Ürün

Siyah Ürün

Madeni Yağ

Özelleştirme Öncesi

42

74

36

Özelleştirme Sonrası

34

37

32

   Kaynak:POAŞ

 

POAŞ’ın özelleştirme öncesinde; beyaz ürünlerin satışlarındaki pazar payı  %42 iken özelleştirme sonrasında %34’e, siyah ürünlerin pazar payı, %74’den %37’ye, madeni yağ satışındaki pazar payı ise, %36’dan %32’ye düşmüştür.

 

2004 yılında POAŞ, 6.4 milyon ton beyaz ürün, 1,7 milyon ton siyah ürün ve 107,8 bin ton madeni yağ satışı gerçekleştirmiştir. Jet yakıtı pazar payı ise, %70,5 olmuştur.

 

Yurtiçi satışların yanı sıra, Irak Savaşı sonrasında Irak’a 70 milyon dolar değerinde akaryakıt satışı yapılmıştır. Ayrıca 24 ülkeye toplam 7300 ton madeni yağ ihraç edilmiştir.

 

Özetle POAŞ’ın özelleştirme öncesinde %51 olan akaryakıt pazar payı, daralarak %33,4’e düşmüştür.

 

 

 

 

 

 

 

 

f)       İstihdam

 

Kamu Mülkiyetinde İken İstihdam Durumu

                                                                   Çizelge-11

 

Statü

Çalışan Sayısı

Kapsam Dışı

2113

Kapsam içi

2696

Toplam

4809

                               Kaynak: POAŞ(2000)

 

POAŞ’ta, 1986 yılına kadar memur ve işçi statüsünün ağırlıklı olduğu istihdam bileşimi, 1986 yılından sonra özelleştirmeye hazırlamak için memur statüsünde çalışanlar, sözleşmeli personel olarak istihdam edilmeye başlanmıştır. Bunlar örgütlenme, toplu pazarlık ve grev haklarından yararlanmayan kapsam dışı personel konumundadır.

 

Özelleştirme kararının alındığı 21.04.2000 tarihinde toplam çalışan sayısı 4809 iken hükümet devir işleminin yapılığı 21.07.2000 tarihine kadar geçen 3 aylık dönemde emeklilik ve diğer kamu kuruluşlarına yerleştirmeler yoluyla 3838 kişiye düşmüştür.

 

Böylece ÖİB, POAŞ’ın yeni sahiplerinin istihdamı azaltma politikalarına zemin hazırlamıştır.

 

Özelleştirme sonrasında POAŞ’ta istihdam politikası; işten atma, taşeronlaştırma ve sendikasızlaştırma olarak belirlenmiştir.

 

İstihdam Yapısındaki Değişim

Çizelge-12

 

Statü

Özelleştirme Öncesinde Durum(2000)

Özelleştirme Sonrasında

Durum(2004)

Çalışan Sayısı

Toplam Çalışanlar İçindeki Oran (%)

İşçi Sayısı

İstihdam Daralması

Toplam Çalışanların İçindeki Oran (%)

Kapsam içi

2113

55,05

460

78,23

42,05

Kapsam dışı

1725

44,95

634

63,25

57,95

TOPLAM

3838

100,000

1094

70,94

100,0

Kaynak: POAŞ(2000,2004)

 

POAŞ’ın devir işleminin yapıldığı 21.07.2000 tarihinde toplam 3838 olan çalışan sayısı, 2744 kişinin işten çıkarılmasıyla 1094 olmuştur.  Kapsam içi personelde %78, kapsam dışı personelde, %63 ve toplam çalışan sayısında ise %71 daralma olmuştur.

 

Aynı zamanda toplam çalışanlar içinde sendikalı işçi oranı, %55.05 iken %42.05 oranına düşmüş, kapsam dışı personel oranı ise, %44.95’den %57.95 oranına yükselmiştir.

 

Kapsam dışı istihdam biçimi genişletilerek, bilinçli bir sendikasızlaştırma yapılarak taşeronlaştırma yaygınlaşmıştır.

 

Sendikal yapının yok edilerek çökertilmesi anlamına gelen bu saldırı, PAOŞ’ın özelleştirme sonrasındaki faaliyet raporlarında, performans artırma başarısı olarak sunulmaktadır.

 

9) Mali Durum

 

Özet Gelir tablosu

Çizelge-13

 

Göstergeler

Özelleştirme Öncesi

Özelleştirme

Sonrası

Milyon $

Trilyon TL

Milyon $

Brüt Satışlar

1.987

10.932

8.146

Net Satışlar

1.965

10.361

7.723

Brüt Satış Kârı

199

568

423

Dönem Kârı

165

389

290

Vergi ve Yasal Yükümlülükler

61

140

104

NET DÖNEM KÂRI

104

249

186

Kaynak:POAŞ

 

POAŞ, kamu mülkiyetinde olduğu son yıl, yani 2000 yılında 2 milyar dolar ciro, 104 milyon dolar net kâr gerçekleştirerek devlete, 61 milyon dolar vergi ödemesi yapmıştır.

 

2004 yılında 8,1 milyar dolar ciro, 186 milyon dolar net dönem kârı gerçekleştirmesine karşın, 1.2 milyar dolar zararda olan şirketle birleştirildiğinden, zarar eden bir şirket haline gelmiştir. 104 milyon dolar olan vergi yükümlülüğünü yerine getirmeyerek devleti gelir kaybına uğratmıştır. Şirketin bugün, 779 milyon dolar finansal borcu bulunmaktadır.

 

3) POAŞ’ın Özelleştirilmesi ve Yargı Süreci

 

-         POAŞ’ın, %51 kamu payının blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi için 1999 yılında ÖİB’ce gerçekleştirilen ihalede, ÖYK’nın 21.04.2004 tarih ve 37 no’lu kararıyla; Şirket hisselerinin %51’nin, T.İş Bankası-Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. Ortak Girişim Grubunun kurmuş olduğu İş Doğan Petrol Yatırım A.Ş.’ne, 1 milyar 260 milyon dolar bedelle vadeli devredilmesine karar verilmiştir.

 

-         Bu karara dayanılarak İş Doğan Petrol Yatırımları A.Ş. ile ÖİB arasında, 21.07.2000 tarihinde hisse satış sözleşmesi imzalanmış ve satış bedelinin tamamı, peşin olarak tahsil edilmiştir.

 

Bu satış işlemiyle birlikte POAŞ’daki kamu payı %42,3’e düşmüştür.

 

-         18 Mart 2002 tarihinde şirketin toplam sermayesinin, %16,5’ne tekabül eden            8.250 milyar TL nominal değerli A grubu hissesinin halka arz edilmesine karar verilmiştir. Satış fiyatı da 30 bin TL olarak belirlenmiştir.

 

Halka arz sonrasında kamu payı %25,8’e düşmüş  ve önceden halka arz edilen, %6,7’lik kısımla birlikte şirketin halka açıklık oranı, %23,2’ye çıkmıştır.

 

-         15.04.2002 tarih ve 25 sayılı ÖYK kararı ile, “ÖYK’nın 15.07.1998 tarih ve 47 sayılı imtiyazlı hisseye tanınan hakları yeniden düzenleyen kararı ile düzenlenen C grubu hisseye ilişkin olarak, 1 adet 1000 TL nominal değerli nama yazılı imtiyazlı hisseye tanınan hakların sona erdirilmesine, bu hissenin hamiline yazılı hale dönüştürülerek    A grubu hisselere ilave edilmesine” karar verilmiştir.

 

İmtiyazlı hissenin kaldırılması doğrultusunda ÖİB tarafından, ÖYK’ya herhangi bir karar taslağı sunulmamış olup, söz konusu karar ÖYK tarafından re’sen alınmıştır.

 

Oysa 4046 sayılı Yasaya göre ÖİB’nin, ÖYK’ya bu konuda bir karar taslağı sunmasından sonra ÖYK’nın bunu onaylaması gerekmektedir. Böylece uygulama organı olan ÖİB, devreden çıkarılmıştır. Söz konusu ÖYK kararı, siyası bir karar niteliğine dönüşmüştür.

 

Diğer taraftan 1998 yılında, imtiyazlı hisse ihdas eden 98/47 sayılı karar uyarınca, imtiyazlı hissenin “şirketteki kamu payının %50’nin  altına düşmesinden itibaren 5 yıl süre ile geçerli olması dolayısıyla POAŞ’daki kamu payının, %51’in altına düştüğü 21.07.2000  tarihli satış sözleşmesinden itibaren 21.07.2005 tarihine kadar geçerli olması gerekirken, bu uygulama ile altın hisse, ancak 2 yıl süre ile yürürlükte kalmıştır.

 

Oysa bu ihaleye katılan yatırımcılar, altın hissenin 5 yıl süre ile geçerli olacağı varsayımı ile teklif vermişlerdir. Yani ihalede, altın hissenin getirmiş olduğu sınırlamalar veri kabul edilerek fiyatlar oluşmuştur. Altın hissenin, 3 yıl önce ÖYK’ca resen kaldırılması başlangıçta ihalede getirilen şartların daha sonra değiştirilmesi anlamındadır. Bu uygulama, başlangıçtaki şartları veri kabul ederek fiyat teklifinde bulunan firmalar aleyhine de haksız rekabete neden olmuştur.

 

-         İş-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş., Mart 2002 tarihinde gerçekleştirilen halka arz uygulaması ve altın hissenin kaldırılmasından sonra, 25.04.2002 tarihli yazısı ile ÖİB’ye başvurarak, kamuda bulunan %25.8 oranındaki A grubu hissenin tamamını satın almayı talep etmiştir.

 

16.07.2002 tarih ve 41 no’lu ÖYK kararı ile;

* Bu hisselerin satış fiyatının, Mart 2002 tarihindeki halka arzdaki 30 bin TL üzerinden yapılmasına,

* İlk ödemenin %30 peşin olarak hisselerin tesliminde(116.3 Trilyon TL), kalan ödemelerin ise peşin olarak aynı tarihlerde olmak üzere, 3 yılda %20, %30 ve %20 olarak yapılmasına

*  kalan tutara aynı zamanda TÜFE artışı üzerine, artışın %5’i oranında ilave yapılarak bulunan oranda faiz uygulanmasına,

*  ödenmeyen tutarlar için teminat olarak, borca karşılık gelen nominal hisse tutarının %10 fazlası oranında hissenin teminat olarak alınmasına karar verilmiştir.

 

Hisse satış sözleşmesi ile toplam satış bedelinin ;

 

-         %30’nun karşılığı olan 116.253 milyar TL Ağustos 2002’de ödenmiş,

-         %20’nin karşılığı olan 77.502 milyar TL’nin Ağustos 2003 yılında

-         %30’nun karşılığı olan 116.253 milyar TL Ağustos 2004’de

-         %20’sinin karşılığı olan 77.503 milyar TL2nin Ağustos 2005 yılında peşin ödemenin yapıldığı gün itibariyle ödeneceği,

-         vadeye bağlanan tutara %5 oranında ilave faiz uygulanacağı,

-         kalan tutarın teminat olarak, karşılığı ödenmeyen hisselerin nominal değerinin %10 fazlasına karşılık gelen

 

 

16.07.2002 tarih ve 41 nolu ÖYK Kararı doğrultusunda; 31.07.2002 tarihinde imzalanan hisse satış sözleşmesi ile, %25,8 oranındaki 12.917.056 milyon TL nominal değerli POAŞ hissesi, 08.08.2002 tarihinde İMKB Toptan Satışlar Pazarında 387,5 trilyon TL bedel karşılığında İş Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.’ye satılmıştır.

 

-         Birinci taksit tutarı olan 116,3 trilyon TL, satış tarihinde tahsil edilmiştir.

-         Vadeye bağlanan 271.3 Trilyon TL ile faizlerin teminatı olarak, 9.946.133.236 adet POAŞ hisse senedi üzerine ÖİB lehine rehin edilmiştir.

-         Satış sözleşmesinde taksitlerden herhangi birinin ödenmemesi durumunda, rehnedilen tüm hisselerin, ÖİB alacağının tamamının tahsili için İMKB’de satış dahil, dilenen şekilde satılabileceği hükme bağlanmıştır.

 

Burada 23.08.2003 tarih ve 24149 sayılı resmi Gazete de yayımlanan “Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tesbiti ve İhale Yönetmeliği’nin “Teminat olarak Kabul Edilebilecek Değerler” başlıklı 16. maddesinde teminat olarak kabul edilebilecek değerler;

 

 

Bu satış da, yönetmeliğin ilgili amir hükmüne aykırı olarak, hisse senedi rehninin teminat olarak kabulüyle usulsüz bir işlem yapılmıştır.

 

Ayrıca şirket hisselerinin rehin kabul edilmesi, şirketin performansına ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak, alacağın riskli hale gelmesine neden olmuştur.

 

Nitekim, 05.06.2003 tarihi itibariyle ÖİB’nin faiz hariç ana para alacağı 271,2 Trilyon TL iken, rehin edilmiş hisselerin değeri İMKB kapanış değerlerine göre, 261,5 Trilyon TL ve 30.06.2003 tarihi itibariyle de 236,3 Trilyon TL olarak gerçekleşmiştir.

 

-         24.12.2002 tarihli Borsa Bülteni’nde yayınlanan SPK’nın 24.12.2002 tarihli kararı ile, POAŞ’ın İş Doğan Yatırımları A.Ş. ile birleşmesine ÖİB’nin alacağı için gerekli teminatın sağlanması koşulu ile izin verilmiştir.

 

ÖİB, tarafından 07.01.2003 tarih ve 153 sayılı yazı ile 10 gün içinde 31.07.2002 tarihli POAŞ’ın satışından doğan alacağın faizi ile birlikte tamamını kapsayacak şekilde banka teminat mektubu getirilmesinin istenmesine rağmen şirket, herhangi bir işlem yapmadan birleşmeyi gerçekleştirmiştir.

 

-         POAŞ hisse senetlerinin İş-Doğan A.Ş.’ye devri ile devlet, risk, zarar ve yüksek miktarda vergi kaybına uğramıştır. Örneğin, idarenin alacağı 271,2 Trilyon TL iken, 18.11.2002 tarihi itibariyle POAŞ hisselerinin kapanış fiyatından ÖİB’nin teminata konu olan hisse senetlerinin  değeri, 268,5 Trilyon TL olarak gerçekleşmiş, devlet zarara uğramış, ayrıca birleşme sonunda zarar gösterildiğinden devlet vergiden mahrum olmuştur.

 

22.11.2002 tarihinde başlayan ve 09.12.2002 tarihinde küçük yatırımcılara yapılan çağrı kapsamında 7.460 pay sahibi hisse senetlerini satmıştır.(6.850 TL’den) Böylece halka açıklık oranı %3.65’e düşerken, İş Doğan’ın payı %99.35’e yükselmiştir.

 

Buna karşılık Ağustos 2003 tarihinde, ödenmesi gereken %20’nin karşılığı olan 77.502 milyar TL zamanında ödenmemiştir. Üstelik İş-Doğan A.Ş., ÖİB’den borçlarının yeniden yapılandırılmasını talep etmiştir. Ağustos 2003 tarihinde bitmesi gereken borçlar 2007 yılına kadar uzatılmıştır.

 

Ayrıca, 03.09.2003 tarihli ÖYK’nın erteleme kararı, borç ödeme tarihi olan Ağustos 2003’den sonra alınmıştır.

 

Devletin kasasına girmesi gereken toplam 271,3 Trilyon TL, ana para ve TÜFE artışı üzerinden %5 oranında ilave faizden oluşan devlet alacağı zamanında ödenmeyerek ve son derece karlı olan şirket, toplam borcu 1,2 milyar dolar olan bir şirketle birleştirilmesi sonucunda POAŞ, 140 trilyon TL zarara uğratılarak devlete vergi veremez duruma getirilmiştir.

 

- Ancak Petrol-İş tarafından, POAŞ taksitlerini ödemeye yönelik 2003/50 sayılı ve bu karara dayanak olan 16.07.2002 tarih ve 41 sayılı ÖYK kararlarının yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 28.01.2004 tarihli kararı ile POAŞ alacaklarının ertelenmesine ilişkin 2003/50 sayılı ÖYK kararlarının yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. ÖİB’nin itirazı ise Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin 17.03.2004 tarihli kararı ile reddedilmiştir.

 

Böylece 31.07.2002 tarihli hisse satış sözleşmesi uyarınca, 08.08.2003 tarihinde ödenmesi gereken toplam 155.651 milyar TL’den yeni ödeme plan gereği ödenen 72.035 milyar TL mahsup edildikten sonra kalan 83.615 milyar TL, 26.04.2004 tarihinde fon hesabına yatırılmıştır.

 

-08.08.2004 vadeli 11.6253 Milyar TL, faiziyle birlikte 135.779 milyar TL olarak ödenmiş ve 25.328,4 milyar TL nominal bedelle POAŞ hisse senedi üzerindeki rehin kaldırılmıştır.

 

III. SONUÇ

 

1941 yılında kamu girişimciliğiyle kurulan ve ilk ulusal petrol ürünleri dağıtım şirketi olan POAŞ, 60 yıllık kamu kuruluşu olmanın sağladığı geniş bir pazarlama ağına sahiptir.

 

POAŞ, özelleştirildikten sonra da tamamen kamusal birikimle sağlanan bu olanaktan yararlanmaktadır ve şirketin en önemli müşterileri hala kamu kuruluşlarıdır.

 

 

-         Kamu mülkiyetinde yurdun her köşesine uzanan 5259 bayiye sahip iken özelleştirme sonrasında, kârlılığı düşük ama kamu yararı doğrultusunda hizmetlerin yürütülmesi, kırsal alanın gereksinimi ve istihdam yaratılmasına yönelik oluşturulan bayiler, tasfiye edilerek kapatılmıştır.

-         POAŞ, Türkiye’de 24 ticari havalimanında yerli ve yabancılara, Jet-A1 yakıtı ve kısmen uçak benzini ikmali yapmaktadır. Hava alanlarında kurulu depolama kapasitesinin, %80 oranına sahiptir. Havacılık sektöründeki pazar payı ise, %70,5 oranındadır.

 

Özellikle THY tarafından alınan alımlarda POAŞ, hakim durumdadır. Diğer yakıtlara göre kârlılık oranı yüksek olan ve diğer dağıtım şirketlerinin havalimanlarında yaygın tesislere sahip olmaması, THY’nin POAŞ’ı tercih etmesinde etkili olmaktadır. Ayrı bu hakim durum, rekabeti sınırlandırma etkisi yaratmaktadır.

 

-         Kontrol ve denetim işlevini gören imtiyazlı hissenin, 5 yıl geçerlilik süresi beklenilmeden kaldırılması ile hukuk ihlali yapılmış bu sermaye grubuna imtiyaz sağlanmıştır.

-         POAŞ’ta özelleştirme sonrasında, iş güvencesiz, sendikal haklara sahip olmayan kapsam dışı personel ve taşeron işçi çalıştırılması asıl istihdam biçimi haline gelmiştir.

-         Petrol ürünleri satışı gelirinin sahip olduğu büyük iş hacmi, İş Bankası üzerinden işlem görmektedir. Bu nedenle söz konusu banka, sektörün para transferini kontrol etmektedir.

 

Özetle, POAŞ’ın özelleştirme öyküsü göstermiştir ki, özelleştirme, kamu kesiminden özel kesime RANT transferinin ideolojik aracı olmaktadır.